Skip to main content

Siber Bilgi M.

Yazar: intikamcı
12-04-2012, Saat:04:49 PM
Forum: İran
Yorum Yok
İran: ABD'ye ait İHA yakaladık

İran, ABD'ye ait bir insansız hava aracı daha ele geçirdiğini açıkladı.

İran, hava sahasına girdiğini öne sürdüğü ABD'ye ait insansız hava aracının (İHA) Devrim Muhafızları'na bağlı özel birlikler tarafından ele geçirildiğini açıkladı.


İHA'nın bölgede istihbarat topladığı belirtilen İHA'nın donanmanın kullandığı ScanEagle tipi olduğu da belirtildi.

Ancak İHA'nın nasıl ele geçirildiği açıklanmadı.

[Resim: fzftr.jpg]


İran ordusu geçen yıl da hava sahasında keşif uçuşu yapan ABD’ye ait bir insansız hava araçları ele geçirmişti.

Ele geçirilenlerin en çarpıcısı radara yakalanmayan RQ-170 model insansız hava aracıydı. Bu aracı devlet televizyonunda yapılan yayın ile dünyaya duyurmuştu.
Yazar: intikamcı
12-04-2012, Saat:04:48 PM
Yorum Yok
Konya'da Hüseyin Mehmet isimli bir araç sahibinin yayımladığı ilan Türkiye'nin en usta mizahçılarını bile gölgede bırakıyor. "Sıfır (ölü) gibi!" başlığıyla yer alan ilanda, satıcının aracın özelliklerini anlattığı bilgiler okuyanları gülmekten kırıp geçiriyor.

[Resim: CEZT2.jpg] NOKTASINA VİRGÜLÜNE DOKUNMADAN İŞTE O İLAN
""
Aracım 1977 model olup 1300 motor hacmine sahip bir yer uçağıdır (Benim gözümde). Model yılı
nın 83 yazdığına bakmayın 83'ten aşağısını bilgisayar kabul etmedi. Onun için öyle yazmak zorunda kaldık.
ABS, KlİMA, AIRBAG, AÇILIR TAVAN, ALAŞIM JANT, NAVİGASYYON, YOL BİLGİSAYARI gibi özellikleri yoktur. Fakat, direksiyonu, sigara küllüğü, yaylı koltukları ve çakmaklığı vardır. Açılıp kapanabilen camları ve kapı kolları çalışır durumdadır.
Komple orıjınal olan aracımda aranırsa birkaç yerde lokal boya çıkabilir. Hatta iyicene didik didik edilirse komple boyalı olduğu ortaya çıkabilir. Yüzeysel boyaların yanısıra bir kaç küflü bölgeye de rastlanılmıştır.
Aracın rengi aslen eflatundur. Fabrika çıkışı ise koyu yeşil ile cırtlak mor arası bir şeydir. Bu boyalar zaten o dönemki renoların orijinal boyalarıydı. Bizim elimize geçtiğinde beyazdı. Biz de daha sonra kanunlara uygun olsun diye ruhsattaki yazan renk olan eflatuna boyattık. Fakat renk seçeneğinde aradım bulamadım. Ona yakın bir renk olan Mor seçeneğinin işaretlemek zorunda kaldık.
Çorum kaloriferini 1 yıl önce başka bir araca taktırdığımızdan dolayı şu anda kaloriferi yoktur. Fakat kışın yedek bir aküye bağlı olarak bir elektrikli battaniye iş görebilir. Veya 2.5 litrelik bir kola şişesine sıcak su doldurarak belinize koyabilirsiniz. İmkanlar olmayınca parlak fikirler artıyor haliyle.
Tüm bakımları yetkili serviste yapılmamış olup el yordamıyla eş-dost yardımıyla yapılmıştır. Aracın farları vardır. Fakat uzun ve kısa far diye bir şey olmadığı için geceleyin onunla uğraşmadan direk yola yoğunlaşabiliyorsunuz. Ayrıca farları kapalı konumdayken frene basarsanız fren lambalarının yanında farları da çalışmaktadır. Değişik bir özellik. Diğer arabalarda bulamazsınız.
Arabayı hiç kilitlemiyorum. Kimse de içine girmedi şimdiye kadar.Çünkü kilitlesem bile bir çaykaşığıyla açılıyor zaten. Bilenler bilir. Anahtar derdi yok. Kaput ve bağaj anahtarsız açılabiliyor. Bu özellik modelli arabaların çoğunda bile yok.
Ayrıca şöför mahalinin yanındaki kısımda ayak koyma yerinde yaklaşık 30 cm çapında bir delik vardır. Bu deliği örtmek için bir mukavva ve çuval kullandım. Yazın deliği açarak doğal klima olarak kullanmaktayım. Yakıtı da etkilemediği için gayet ekonomik.
Egzozu delindi. Baktım güzel ses çıkarıyor. Hiç ellemedim. Çalışınca havalı bir araba gibi ses çıkarıyor. Başkaları egzozdan ses çıkarmak için bir çok paralar harcıyor. Düdük falan taktırıyorlar. Ben bedavadan yapıyorum bunu.
Aracımdan gayet memnunum. Muhayyer bir araçtır. (O da ne demekse bir türlü çözemedim. Osmanlıca özlüğe bile baktım ama işin içinden çıkamadım.) Model yükselteceğimden dolayı satıyorum. Yoksa daha binerdim. 1979 model bir Renault 12 alacağım. bu modeller arası renaultlarla takas yapabilirim."
Yazar: intikamcı
12-04-2012, Saat:04:43 PM
Yorum Yok
[Resim: n508e968a63f71.jpg] Bir uçak yolculuğunda yan koltukta oturan bir adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark eden yazar yorum yapmaktan kendini alamaz; 'Bayım alyansınızı yanlış elinize takmışsınız!'

Adam bunun üzerine; Yanlış kadınla evlendim de ondan!' diye karşılık verir.
yazar bu anıyı aktardıktan sonra şöyle sorar; 'Peki ya bu adam doğru adam mı? Yani kadın doğru adamla mı evlenmiş? Yanl
ış seçilmiş bir insana doğru insanmış gibi davranırsanız sonuçta doğru insanla evlenmiş olmaz mısınız? Doğru seçilmiş bir insanla evlendiğiniz halde yanlış davranıyorsanız yanlış bir evlilik yapmışsınız demektir çünkü.

Doğru insan olmak doğru insanla evlenmekten çok daha fazlasıdır!'

Yazar kitabında şu öyküyü anlatır..

'Yıllar önce Hawai'de başlık parasına benzer bir uygulama revaçtadır.

Bir erkeğin sevdiği kızla evlenebilmesi için kızın ailesine belli sayıda inek vermek zorundadır. İnek sayısının 10 adet olması gerekmekle birlikte kızın özelliklerine göre bu sayı değişebilmektedir.

Ve adada iki kızı olan bir adam yaşamaktadır. Kızlardan büyük olanı bizdeki deyişle -kabul görmeyen- tipte, şanssız bir kızdır ve babası ona 3 inek fiyat biçmiştir; 2 inekli bir teklifi de kabul edecektir; hatta iyi bir pazarlıkla 1 ineğe fit olmaya razıdır.

Bir gün adanın zenginlerinden Johny Lingo bu eve geldiğinde herkes onun diğer kızı isteyeceğini düşünür. Oysa yaşlı adamı sevince boğarak büyük kıza talip olur. Herkes en azından isteneni yani; 3 inek ödeyeceğini düşünürken Johny yanında 12 tane inekle gelmiştir!!..
O dönemlerde normal bir balayı ortalama bir yıl sürmektedir ama gelin ve damat iki yıllık balayı planlamıştır.Damatla gelinin dönmesinin beklendiği gün ahaliden biri dönüşlerini haber vermeye gelir gelmesine ama gelenlerin Jony ve eşi olduğundan emin değildir. Aslında Johny'i tanımıştır fakat kızdan emin olamamıştır; yaklaşan kadın çok güzel, zarif birisidir.

İyice yaklaştıklarında kimsenin tereddütü kalmaz. Fakat kızın güzelliği,cazibesi ve çekiciliği en eleştirici gözle bile reddedilmeyecek ölçüdedir. Yakından bakanlar Johnny'nin 12 inek karşılığında iyi bir alışveriş yaptığını düşünürler.'Yazar işin püf noktasını şöyle özetler;

'Johnny 12 inek ödedi, kız 12 ineklik bir kadın haline geldi.'Bu hep böyle olmaktadır; eşinize veya sevgilinize verdiğiniz değer, ona kazandırdığınız değerdir.

Aslında 'doğru adam', 'doğru kadını'inşa eder, 'doğru kadın' da 'doğru adamı'...
Yazar: mevthawk
12-04-2012, Saat:04:38 PM
Yorum Yok
Lütfen Baştan sona okuyalım ve dikkatli olalım bu hırsızlık yöntemlerine inanamayacaksınız aman dikkat okuyup bilgilenelim bizim ve bir yakınımızın başına gelmeden önce farkına varalım...Yöntemler sıradışı ......


[Resim: 4vbDW.jpg?1] 1- Karı-koca gece evlerine döndüklerinde koridorda hiç tanımadukları bir adamla karşılaşırlar. Bir anlık şaşkınlıktan sonra yabancı adam bayana dönerek 'Madem bu geceyi kocanla geçirecektin niye beni çağırdın?' diye hışımla sorar ve kızgınlıgını belirten bazı hareketlerle evden bir anda çıkar. Tabi karı-koca bu olaya bir anlam veremez başlangıçta. Erkek, karısına bu olaydan ötürü bir hayli kızar ve hatta onu boşayacağını bile söyler. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra Karako l'a çağırılan karı-koca, yakalanan zanlı,suçlu ile yüzleştirilir ve olayın aslında bir hırsızlık ol duğu anlaşılır.

2- Yine BİR BAŞKA OLAYDA karı-koca evlerine döndüklerinde evin içinde bir yabancı görürler,bu kişi gayet şık bir takım elbise giymiş ve elinde telsiz olan birisidir. Karşılaşma anında yabancı, ev sahiplerine "Evinize hırsız girdiği yolunda komşularınız tarafından ihbar aldık, ben sivil polisim, evi kontrol etmeye geldim" der ve devam eder, "Beyefendi aşağıda sokağın köşesinde ekip otomuz var, vakit kaybetmeden siz ekip otosuna gidip şikayet dilekçesi doldurun.' der ve erkek hızla aşağıya iner. Yabancı adam, "Hanmefendi siz de zinet eşyası veya paranız varsa onlar kontrol edin" der, bayan hemen altınlarının bulunduğu yere gider ve sevinçle "neyse hala yerinde duruyorlar" demesiyle; yabancı bayanın kafasına ağır bir şeyle vurur. Yabancı da bayanın çıkardığı yerden altın, para, v.s.leri alıp hemen kaçar . Koca ekip otosunu bulamayıp evine geldiğinde karısının baygın,altınların da çalınmış olduğunu görür...

3- Özellikle bay an arkadaşlar dikkat insanlar taksiye bindiği zaman çantasını hemen yanına koyar ya. Bunu bilen uyanık taksiciler şöyle bir tertiple maksatlarına eriyorlar. Bahsettiğim bayan yorgun argın bir şekilde
taksiye biniyor ve çantasını sağ yanına koyuyor. Bir nefesleneyim derken şoföre gidecekleri istikameti söylüyor ve çantasından selpak almak üzere sağ yanına dönüyor ki çanta yok!! Önce bir aranıyor bakıyor yere, sağa-sola çanta yok!! Taksiciye hitaben 'çantam ile bindim fakat çantam şimdi yok çek kenara' der. Taksici gayet pişkin 'ne bilim teyze ben senin çantanı, unutmuşsundur bir yerde, inmek mi istiyorsun' diyor. Ama teyzem uyanık. 'Hayır' diyor' devam et'. 'Herhalde unuttum biryerde. İneceğim yerde ben sana evden paranı öderim'.. Yol üzerinde bir karakolun önünden geçerken, ışıklar da duruyorlar. (Teyzem o istikametten götürüyor çünkü taksiyi!) Teyzeciğim tam karakolun önünde kapıyı açıyor. Polis memurunu çağırıyor. Taksiyi kenara çektirip bir çırpıda anlatıyor olayı. Me ğer polisler bu olayı bilirmiş. Polis memuru taksiciye hemen 'bagaji aç' diyor. Bagajı bir açıyorlar ki bagajda bir adam!!!! Binen müşterinin sağ ve soltarafına bagajdan doğru, çok özenle yapılmış,fark edilmeyen delikler açıyorlar ve hooop çekiyorlar çantayı bagaja!! Çanta çok büyükse çekemiyorsa içine dalıp cüzdanı telefonu falan alıyorlar! TAKSİDE BAGAJLARA dikkat!

Mutlaka bu notu çevrenizle paylaşın. susmayın.. Sıra size gelmeden

HIRSIZLARIN YENİ KAPI AÇTIRMA YOLU!!

DİKKAT KAPI ALTINDAN SU GELİNCE HEMEN KAPIYI AÇMAYIN !!!

Gelen soyguncular, size kapıyı açtırmanın gürültüsüz bir yolunu bulmuşlar. Bunun için kapı eşiğinden su döküyorlar. Siz bu suyu fark edip de nereden geldiğini anlamak için kapıyı açtığınız anda ağzınızı kapatarak sizi evin içine sokup etkisiz hale getiriyorlar.
Yazar: mevthawk
12-04-2012, Saat:04:29 PM
Yorum Yok
"Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer;
Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey
kötüye gidecek diye düşünmezdim..

Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım..

... Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim..
Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim..

Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım..

Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim..

Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum..
TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım..

Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey..

Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim.. Onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok "özür dilerim" derdim..

Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu..

Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme..
Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç..
Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi..

Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım..
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için
şükredin..

Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz.."

[Resim: KOaY8.jpg]

OKUDUYSAN BEĞEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ ..

Yazar: mevthawk
12-04-2012, Saat:04:05 PM
Yorum Yok
Eski çiftlik evini restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorlukla tamamlamıştı.

Arabasının patlayan lastiği onun işe bir saat geç gelmesine neden olmuş, elektrikli testeresi iflas etmiş ve şimdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti.

Onu evine götürürken yanımda adeta bir taş gibi oturuyordu. Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti.


Eve doğru yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu, dalların uçlarına her iki eliyle dokundu.

Kapı açıldığında ; adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı ve eşine kocaman bir öpücük verdi.

Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde ; ağacın yanından geçerken merakım daha da arttı ve ona eve giderken gördüğüm olayı sordum.

"O,benim dert ağacım," dedi. "Elimde olmadan işimde bazı sorunla çıkıyor, ama şundan eminim ki o sorunlar, evime, eşime ve çocuklarıma ait değil. Bunun için bu sorunları her akşam eve girerken o ağaca asıyorum. Sabahları tekrar onları oradan alıyorum. Ama komik olan ne biliyor musunuz? Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görüyorum.

" Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir."

[Resim: j0Hsk.jpg]
Yazar: mevthawk
12-04-2012, Saat:03:38 PM
Yorum Yok
Ben Alman oldum

[Resim: wkpV9.jpg] Siyasal gerginliğin dışında iki toplumun insanlarının arasındaki sosyo-kültürel farklılığın da büyük boyutlara ulaştığı bir dönem de, bir Türk gurbetçisinin evi:
Küçük oğlan, akşam üstü okuldan gelmiş kapıdan girer girmez
- Anne! diye seslenmiş,

- Ben Alman oldum! Annesi:
- O nasıl söz? Sakın bir daha tekrarlama.
- Anne ben Alman oldum. Bugün sınıfta karar verdik. Ben Almanım artık. Annesi:
- Sus bakayım. diye tiz perdeden bağırırken, babası da içerden duyup koşmuş. Bir tokat, bir tokat daha… Çocuk bir yandan yediği dayaktan korunmaya çalışırken, bir yandan da konuşmasını sürdürüyormuş:
- Şu dünyanın işine bakın! Alman oldum. Yarım saat sonra Türklerle başım derde girdi!…”

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler 13
Son Üye delidumrul23
Toplam Konular 680
Toplam Yorumlar 684

Kimler Çevrimiçi

Şu anda 12 aktif kullanıcı var. Google
(0 Üye - 11 Ziyaretçi)

Son Yazılanlar

İki Türk Askerin Birinci ...

Son Yorum: delidumrul 02-02-2025, Saat:12:45 PM
Yorum 0 Okunma 346

Arjantin'de Enflasyon

Son Yorum: delidumrul 09-20-2024, Saat:07:18 PM
Yorum 0 Okunma 743

TÜRK ESİRLERİ YUNANLILARA...

Son Yorum: delidumrul 12-01-2019, Saat:11:30 PM
Yorum 0 Okunma 2,575

Seyit Onbaşının (Kocaseyi...

Son Yorum: merve 03-04-2019, Saat:09:59 AM
Yorum 0 Okunma 2,176

Osmanlı ordusunda bir Ven...

Son Yorum: ahmetsahin 02-04-2019, Saat:12:10 AM
Yorum 0 Okunma 2,357

KAĞIT BARDAK..

Son Yorum: mevthawk 01-02-2019, Saat:06:33 PM
Yorum 0 Okunma 2,677

Başkalarının olumsuz duyg...

Son Yorum: ahmetsahin 01-02-2019, Saat:06:21 PM
Yorum 0 Okunma 3,679

Nuri Killigil: Bir Türk S...

Son Yorum: gakko 08-07-2018, Saat:05:16 PM
Yorum 0 Okunma 3,004

Çocuklarımıza Yedirdiğimi...

Forum: SAĞLIK
Son Yorum: delidumrul 03-29-2018, Saat:12:22 AM
Yorum 0 Okunma 2,568

EŞİNİ DOĞRU SEÇ

Son Yorum: delidumrul 03-26-2018, Saat:06:55 PM
Yorum 0 Okunma 2,730
Task