Skip to main content

Siber Bilgi M.

Yazar: mevthawk
12-10-2012, Saat:11:50 PM
Yorum Yok
Facebook Hesabınızı 'Güvenilir Arkadaşlar' korusun


Son günlerde artan siber saldırılara karşı Facebook'taki güvenlik önlemleri artırılıyor. İşte son çözüm.

[Resim: facebookhesabnzarkadala.jpg] Facebook, şifrenizi kaybettiğinizde hesabınıza ulaşmak için yeni bir yöntemi hayata geçiriyor: “Güvenilir Arkadaşlar”.

dünyaca ünlü sosyal ağ, ilerleyen haftalarda kullanıma açacağı bu uygulama ile 3 ila 5 arkadaşınızı “güvenilir arkadaşlar” listesine eklemenize izin verecek. Hesabınıza ait şifreyi unuttuğunuzda ve e-posta adresinize de ulaşamadığınızda listeledğiniz arkadaşlarınıza gönderilecek “şifre” ile hesabınıza geri kavuşacaksınız.

Diğer tüm sitelerde olduğu gibi şifrenizi unuttuğunuzda şifre yenilemek için e-posta adresinize gönderilen adımları takip etmeniz gerekiyordu. Sosyal ağ üzerinde yüzlerce hatta binlerce arkadaşınız varken şifrenizi unuttuğunuzda Facebook’tan değil de arkadaşlarınızdan birisinden “yedek şifre” istemek sosyal ağların ruhuna daha uygun bir hareket olacak gibi gözüküyor.

Yeni uygulanacak sistemin öne çıkan yanı ise tüm hesaplarınız ve e-posta adresleriniz hack’lenmiş olsa bile Facebook hesabınıza ulaşabilecek olmanız. Facebook Yardım sayfalarında “güvenilir arkadaşlar” özelliği şöyle özetleniyor:

"Hesabınıza tekrar girebilmek için sadece 3 koda ihtiyacınız olacaktır ama yedeğinizin olması için 5 güvenilir arkadaş seçmenizi tavsiye ederiz. Güvenilir arkadaşlarınız size çabucak yanıt verme ihtimalleri yüksek olan, kolayca arayabileceğiniz kişiler olmalıdır."

Bu özelliği kullanmak için Hesap Ayarları > Güvenlik sayfasından “Güvenilir Arkadaşlar” sekmesine girerek arkadaşlarınızı listenize ekleyebilirsiniz. Uygulama şu anda herkese açık olmadığı için güvenlik ayarları sayfanızda listelenmiyor olabilir ama birkaç haftaya kadar herkesin kullanımında olacak.

Facebook’un bu uygulamaya benzer ve az bilinen başka uygulamaları olduğunu da belirtmek gerekir. Tek seferlik şifre, açık olan oturumlarınızı uzaktan kapatmak ve üçüncü parti uygulamalar için ayrı şifre kullanmak bu özelliklerden sadece birkaçı.


[Resim: facebookhesabnzarkadala.jpg]
alıntı
Yazar: mevthawk
12-10-2012, Saat:11:49 PM
Yorum Yok
Telefon şarj eden ağaç!


Üniversite öğrencilerinin yaptığı ağaç benzeri panel telefonları şarj ediyor.

Belgrad Üniversitesi öğrencileri cep telefonlarının kolaylıkla şarj edilebilmesini sağlayan güneş panelleriyle çevrili ağaç benzeri bir ünite oluşturdular.

Çilek Ağacı, Belgrad Üniversitesi öğrencilerinin buluşu... Amacı mobil araçlarının şarjları bitenlere kolaylıkla yardımcı olabilmek. Sırbistan'daki Obrenovac Parkı'nda ilk kez geçtiğimiz yıl çalışmaya başladı. Hâlâ da iş görüyor...

Dört bir yanı güneş panelleriyle çevrili olan bu ünite parka gelenlerin cep telefonlarını kolaylıkla şarj edebilmesini sağlıyor.

Çilek Ağacı'nı tasarlayan bu sayede yenilenebilir enerji kaynaklarının toplum hayatına kolaylıkla girmesini hedeflediklerini söylüyorlar.

[Resim: 20111030032631_agac.jpg]
Yazar: mevthawk
12-10-2012, Saat:11:48 PM
Yorum Yok

Yüzyılın silahı (hayrete düşeceksiniz)!!!!!

Sovyetler Birliği döneminde Kızıl Ordu-gizli servis haberleşmesinde kullanılan Rus kripto cihazlarını geliştiren mühendis Anatoliy Klepov, 21’nci yüzyılın en güçlü silahının sanıldığı gibi atom bombası olmadığını, onun yerini çoktan herkesin yanında taşıdığı cep telefonunun aldığını söyledi. Klepov’a göre dinleme cihazı olarak kullanılabilen cep telefonlarıyla, kişinin beynine komut yollamak bile mümkün.

Cep telefonunda gizli 8 silah

RUS kripto cihazlarını geliştiren Anatoliy Klepov, Hürriyet’e cep telefonlarının nasıl kötü amaçlar için kullanılabileceğini anlattı. Klepov’a göre cep telefonu, atom bombasından bile daha tehlikeli bir silaha dönüştürülebilir.

Şimdi özel "Ancort" Şirketi’nin başkanı olan Klepov, çok özel müşterilere dünyada kimse tarafından dinlenemeyen cep telefonu cihazları satıyor.

Bir adet süper cep telefonunun fiyatı 5 bin Euro’dan başlıyor. Klepov, cep telefonunun günümüzde nasıl bir silaha dönüştüğünü açıklayabilmek için 20’nci yüzyılın başına dönerek şunları anlattı:

PIRLANTAYA BÖCEK

"Dünyada ilk dinleme cihazları 1922 yılında Almanya’da geliştirilmeye başlandı. 1937 yılından sonra Nazi döneminde bu ülkede ANNANERBE adını taşıyan özel birim kurularak tüm üst düzey Alman yöneticilerinin görüşmeleri dinlemeye alındı. 1920’lerde Stalin, Almanların teknoloji harikasının cazibesine kapıldı. Almanya ile gizli bir anlaşma yaparak kilolarca pırlantayı valizlerle Berlin’e taşıttı. Pırlanta karşılığında, Kremlin Sarayı’nı bu dinleme cihazlarıyla donattı. Böylece Kremlin’deki her fısıltıyı bile duyar oldu. Lenin bile bunu fark ederek parti toplantılardan birinde ’Yoldaş Stalin’in emrinde sadece 6 kişi çalışmasına rağmen o benden ülkede daha fazla iktidara sahip’ dedi.

Ardından İkinci Dünya Savaşı patlak veriyor. Hitler’in yenilgisinden sonra Sovyet Yönetimi özel birim ANNANERBE depolarından 25 vagon dolusu özel cihaz ve arşiv belgesini Moskova’ya taşıdı. ABD’nin ise Washington’da 50 vagon taşıdığı söyleniyor. Bundan hemen sonra Amerika’da ULTRA-M tele-kulak birimi çalışmaya başladı. Böylece 1947 yılından itibaren dünya birbirini dinlemeye başladı".

Ancort-A7 Enigma’dan 100 kat güçlü

KLEPOV, 5 bin Euro’luk Ancort-A7 cep telefonunun özelliklerini şöyle anlatıyor: "Normal GSM telefon cihazının içine ek olarak kripto işlemcisi devre yerleştiriliyor. SSCB döneminde MC-85C adlı dış görünümü hesap makinasını andıran kripto cihazı geliştirilmişti. Bu cihaza yazılı girilen metin şifreli mesaja dönüştürülerek karşıya iletiliyordu. Bizim şifre sistemi, Almanların ünlü Enigma cihazından 100 misli daha derin şifreleme yapıyor. ABD’deki süper bilgisayarların bile birkaç satırlık metni çözebilmek için yıllarca çalışması gerekiyor. Siz bizim telefonla karşı tarafla görüşürken kelimeler Rus Enigma’dan geçerek karşıya şifreli ulaşıyor. GSM operatörü, sizin telefonla görüşme yaptığınızı bile kayda alamıyor. Bu özel telefon, ABD’nin dinleme sistemi "Echelon" tarafından bile delinemiyor."

En tehlikeli olasılık ’psikotron’

1960’larda ABD’de ve ardından da Sovyetler’de insan psikolojisinin belirli frekanstaki sinyallerle etkileme yöntemleri geliştirilmeye başlandı. Bugün polifonik ses iletim sistemiyle donatılmış herhangi bir cep telefonu rahatlıkla psikotron silaha dönüşebilir. Sıradan bir görüşmenin üzerine alçak frekanslı, genelde 10 ila 20 Hertz arasında değişen, parazit türü sesi andıran ek bilgi eklenerek sizi istenilen davranışlarda bulunmaya zorlayabilirler. Borsa çalışanı hisse satmak yerine büyük kayıpla satın almayı tercih edebilir.

50 bin dolara 10 bin cebi kontrol etmek

KLEPOV’a göre SSCB, Afganistan savaşını güvenli haberleşme sistemi eksikliğinden kaybetti. Kızıl Ordu, birlikler arasında görüşmeleri açık telsiz bantlarından yapınca pusuya düşmeye başladı. Aynı sıkıntıyı bugün ABD ve NATO güçlerinin de Afganistan’da yaşadığını iddia eden Klepov, "Taliban ile El Kaide militanları molla takımı olabilir, ancak 50 bin dolara alınabilen özel cihazla müttefiklerin aralarında yaptıkları tüm görüşmeleri deşifre edebilir. Afganistan ve Irak’taki durum Kuzey Irak’ta PKK ile mücadele eden Türk ordusu için de geçerli olabilir. 50 bin dolar fiyatı olan bir cihazla tamı tamına 10 bin GSM hattı kontrol altında tutulabilir" dedi


[Resim: da5ebe53d758473d878896cd8a11c2e5.jpg]
Yazar: mevthawk
12-10-2012, Saat:10:47 PM
Yorum Yok
Tarihe Geçen 10 Hacker Saldırısı...

[Resim: f87f60cd2c9caf0d35160f44294f6726_1283948830.jpg]
1983

Adını her dönem güvenlik uzmanlarına hatırlatacak Kevin Poulsen adlı korsanın sıralamaya girecek boyuttaki ilk icraatı daha öğrenciyken ABD'nin bütün güvenlik ve savunma ağının bağlı olduğu (ve internetin doğumunda model olarak rol oynayan) bilgisayar ağına sızar. Bir güvenlik açığını keşfederek başardığı bu sızma sonunda geçici de olsa ülkenin bütün savunma sisteminin kontrolünü elinde tutmayı başarır.

1988

23 yaşındaki üniversite öğrencisi Robert Morris'i tanımıyor olsanız da hâlâ hemen her gün onun attığı tohumun zehriyle karşılaşıyor hatta belki mağduru oluyorsunuz. Morris, internetin ilk solucan (worm) virüsünün yazarı. 99 satırlık bir deneme projesi olarak 'ortaya saldığı' solucan virüsü bilgisayardan bilgisayara bulaşma özelliğiyle o dönemde bile büyük sorun yaratmış ve iki yıl hapse mahkûm olmuştu.

1990

27 yaşındaki Amerikalı bilgisayar tutkunu Kevin Mitnick, bilgisayar sistemlerine sızma denemelerinde çıtayı iyice yükselterek başta Nokia, Fujitsu, Motorola ve Sun Microsystems firmaları olmak üzere önüne gelen her yere girmeye ve bilgileri kopyalamaya başlar. Uzun süreli bir takip sonucu Mitnick'i yakalamayı gurur meselesi yapan FBI için çalışan rakip meslektaşı tarafından yakalandığında birçok kişi rahat bir nefes alır. Beş yıl hapis yatan Mitnick hiçbir elektronik cihaza yaklaşmama ve kullanmama şartıyla serbest bırakılır. Şu an pek çok eski hacker gibi bir siber güvenlik danışmanı...

1990

Adını yeniden anacağımız Kevin Poulsen'in bu seferki hedefi lüks bir spor arabaydı. Los Angeles'taki bir radyo istasyonu kendilerini arayacak 102. dinleyici için son model bir Porsche vereceğini duyurunca Poulsen telefon sistemini eline geçirerek kendisi dışındakilerin telefonu kullanmasını engelledi. Aracı kazandı ancak iki yıl hapis cezasından kurtulamadı.

1993

Kendilerine Masters of Deception adını veren bir hacker grubu hedef olarak Amerikan iletişim sistemini belirler. Üstelik bunda hayli başarılı da olur. Ülkenin en gizli ve karanlık kurumu NSA da dahil olmak üzere bankalar, telekom şirketleri gibi önlerine gelen bütün sistemlere girerler. Yaptıklarıysa daha çok uluslararası aramaları bedavaya getirmektir.

1995

Rus hacker Vladimir Levin, siber tarih yapraklarında banka soyan ilk insan oldu. Citibank'ın Amerika'daki ağına Rusya'daki evinden girmeyi başaran Levin, bankanın hesabından 10 milyon doları buhar etti. Sefahat içindeki yaşamı Londra'da İnterpol tarafından yakalanmasıyla son buldu. Yapılan araştırmada paraları Amerika, Finlandiya, Hollanda ve İsrail'deki hesaplarına aktardığı ortaya çıktı.

1996

NASA ve ABD donanması için bileşenler üreten Omega Engineering adlı firmanın sistemine altı satırlık bir kod ekleyen Timothy Lloyd kurumsal ölçekteki en büyük hasarı verdi. Zamana ayarlı bir mantık bombası içeren yazılım çalıştığı anda kurumun bütün üretim verilerini silmeye başladı. Zarar 10 milyon dolar olarak belirlendi.

1999

O yıllarda 30 yaşında olan David Smith, Las Vegas'ta strip dansı yapan sevgilisi Melissa'nın adını verdiği virüsüyle dünyanın her yerinde adından söz ettirdi. Dünya çapında 300 firmanın bilgilerinin tamamen silinmesine yol açan bu virüs toplamda 400 milyon dolarlık hasara yol açtı. Yakalanan Smith beş yıl hapse mahkûm oldu.

2000

Yaşı küçük olduğu için gerçek ismi açıklanmayan ancak internette MafiaBoy adıyla 'çalışan' hacker, aralarında Yahoo, eBay ve Amazon gibi dev sitelerin de bulunduğu 52 ağ üstündeki 75 sunucuya sızarak terör estirdi. 2000 yılında yakayı ele verip tutuklanıncaya kadar da faaliyetlerine devam etti.

2002

Sanal Alem sayfasında da yer verdiğimiz İngiliz Gary McKinnon, evinde geçirdiği uykusuz saatleri bilgisayar sistemlerine sızarak değerlendirmeye karar veren başka bir hacker. ABD savunma ağına girerek 90'ın üstünde sisteme girmeyi başaran McKinnon anavatanında yakalanarak hapse konuldu ve yargılanmasına devam ediyor. Ancak ABD onu kendi ülkesinde yargılamak istiyor.
Yazar: mevthawk
12-08-2012, Saat:01:43 AM
Yorum Yok
[Resim: RRbnz.jpg?1] Bir baba ile kızı dertleşiyormuş. Kız babasına, çok sıkıntı çektiğinden, sorunlarla baş edemediğinden bahsetmiş. Babası kızını dinlemiş, dinlemiş ve ;Gel, sana bir şey göstereceğim; diye kızını mutfağa götürmüş.

Ünlü bir aşçı olan baba, ocağa üç tane eşit büyüklükte kap koymuş, üçüne de eşit su koymuş ve üçünün de altını aynı miktarda yakmış. Ve birinci kaba bir havuç, diğerine bir adet yumurta,
diğerine ise bir avuç çekilmemiş kahve çekirdeği koymuş. Ve her üçünü de tam 20 dakika pişirmiş. Daha sonra ateşi kesmiş. Sonra masaya 2 tane tabak bir tane de boş bardak koymuş.

İlk önce haşlanmış havucu alıp bir tabağa koymuş. Sonra pişmiş yumurtayı diğer tabağa koymuş. Sonra da suya iyice sinmiş ve tam kıvamında kahve görüntüsü olan kahveyi de alıp bir bardağa boşalttıktan sonra kızına dönerek, ; Kızım ne görüyorsun? Kızı Havuç, yumurta ve kahve. Kızını masaya iyice yaklaştıran baba bunlara daha yakından bakmasını istemiş.

Kızının şaşkınlığını gören baba, anlatmasına devam etmiş: Havuç haşlandığı için yumuşak bir hal aldı. Yumurta, artık pişmekten içi katılaşmış sert bir hale geldi. Kahve ise, (bir yudum alarak) harika olmuş. Tadı da çok hoş. Kız, iyice şaşırarak, ;Baba, bunu bana niçin gösteriyorsun? Diye sormuş. Bak demiş babası, ;Hepsi aynı şekil kapta, aynı sıcaklıkta, aynı dakika pişti. Fakat hepsi bu etkiye farklı tepki verdiler. Havuç ilk başta sertti, güçlü idi; ama kaynatılınca yumuşadı, güçsüzleşti, çözüldü.

Yumurta çok kırılgandı, hafifçe dokunsan çatlayabilirdi; ama kaynatılınca içi sertleşti, hatta katılaştı. Bir avuç çekilmemiş kahve ise yine sertti, hepsi birbirine benziyordu. Fakat ısıtılınca ne oldu; bu kahve çekirdekleri, ısındılar, gevşediler ve içinde oldukları suya yayıldılar. Koku yaydılar, tad yaydılar ve suyu;eşsiz tadı;da bir kahveye çevirdiler.;

Ve kızına, ;Kızım sen hangisisin?diye sormuş adam. ;Zorluklarla karşılaştığın zaman nasıl tepki gösteriyorsun? Havuç gibi sıkıntılara, problemlere rast gelince çözülüyor musun, benliğini koruyamıyor musun? Yoksa yumurta gibi katılaşıyor, başta kendin olmak üzere kimseye faydan dokunmuyor mu? Yoksa sen kahve misin? Kendini bitirmek uğruna, kendini ateşe atma pahasına diğer insanlara mutluluk veren, huzur veren, ağızlarına lezzet veren bir sevgi kaynağı mısın? Karar ver yavrucuğum ve bence sen bir kahve ol hayatta.

Kahve bulunduğu çevreyi değiştirir, mutluluk soluklarını etrafına yayar. Başkalarının yaşaması uğruna kendini feda et ve bundan sonsuz mutluluk duy Peki dostlar biz hangisiyiz acaba?

OKUDUYSAN BEĞEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ
Yazar: mevthawk
12-08-2012, Saat:01:41 AM
Yorum Yok
Ayşe Teyze ile Fadik kız ormanda bir kulübede yaşarlarmış. Fadik kız o kadar güzelmiş ki, Ayşe Teyze, Fadik kızı herşeyden sakınır, gözü gibi korur, ortaya çıkarmazmış. Bütün işleri kendisi yaparmış. Ormana gider, ağaç keser, kestiği ağaçları sırtına yüklenir, kasabaya götürüp satarmış. Kazandığı para ile aldıklarını da yine sırtlanır, kulübeye getirirmiş. Gel zaman git zaman Ayşe Teyze yaşlanmış
ve hastalanarak, yatağa düşmüş. Ölümünün yaklaştığını anladığında, Fadik kızı yanına çağırarak, üç altın vermiş ve demiş ki;

- Ben artık ölüyorum. Şu üç altınla kasabaya gidip, kendine bir eşek satın al. Kasabaya gidip gelirken yüklersin, sen de yorulmazsın.

Bunları söyledikten sonra da son nefesini vermiş. Fadik kız bir süre sonra Ayşe Teyzenin dediğini yapmak için, üç altını almış yanına ve kasabaya doğru yola çıkmış.Ancak eşek nasıl alınır, bilmiyor. Ne yapacağını düşünürken, kasabanın ileri gelenlerinden birisi çıkmış karşısına. Sormuş;

- Ne arıyorsun burada Fadik kız.

- Ayşe Teyzem ölmeden önce üç altın verdi. Eşek alacağım. Ancak nasıl alacağımı bilmiyorum.

- Ne yapacaksın ki eşeği?

- Kasabaya gidip gelirken yük taşıyacağım.

- Yanlış öğüt vermiş Ayşe Teyzen. Şimdi sen beni dinle, al o üç altını, git kendine güzel esvaplar, ziynet ve çeyiz al. Ondan sonra da sana bir koca bulalım, evlendirelim.

- Niye ki?

- Eeee, bir koca on eşeğe bedeldir.
[Resim: g7aKq.jpg?1]

OKUDUYSAN BEĞEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ ..
Yazar: mevthawk
12-08-2012, Saat:01:22 AM
Forum: SAĞLIK
Yorum Yok
kabak çekirdeği, kendi başına veya salatalarda ve diğer hoş kokulu yemek sonrası yenen lezzetli bir çerezdir. Mineraller, esansiyel yağlar ve protein bakımından zengindir. Solucan düşürme özellikleri vardır. Şerit solucanları ve diğer solucanları iyi bir defedicidir. Çinko içeriği, kabak çekirdeğini genellikle erkek ve kadın verimliliği için özellikle önemli yapar.

İyi huylu prostatı büyümüş erkek
lerin prostatının büyümesini durdurmak için kullanılır. Mesane iltihabı veya idrar tutulması gibi ikinci derecede böbrek rahatsızlıklarında da kullanılır.

Kabak çekirdeği, büyümüş prostat veya prostat kanserinin mesaneden idrar çıkışını engellediği zaman gelişebilecek idrar yolları zorluklarından kurtarır.

Eskiden beri ev ilaçları olarak mide bulantılarında ve deniz tutmalarında da kullanılmıştır

Hangi zenginlikleri vardır?

Kabak çekirdeği, minerallerin mükemmel bir kaynağıdır. Bir bardağın ¼ ünü dolduracak kabak çekirdeği çinkonun tavsiye edilen günlük alımının %20 sini, magnezyum ve manganezin ise %50 sini sağlamaktadır.

Bazı B vitaminlerini içerdiği gibi kemik sağlığı ve kan pıhtılaşması için ihtiyaç olan K vitaminini önemli bir miktarda da içermektedir.

Yağ içeriğine gelince, kabak çekirdeği, hormon dengesi, beyin fonksiyonu ve cilt sağlığı için ihtiyaç olan omega 3 ve omega 6 esansiyel yağlarını birlikte almak için iyi bir kaynaktır.

Özellikle kimler yemelidir?

• Prostatı büyümüş kimseler
• Kısırlık veya hormonal dengesizliği olan kimseler
• Solucan ve tenya bulunan kimseler
• İdrar tutukluğu olan kimseler
• Mesane iltihabı olan kimseler
• Kemik erimesi olan kimseler
Kabak Çekirdeği prostat sağlığına katkı sağlayabilir

İyi huylu prostat büyümesi çoğunlukla 50 ve üstü yaşlardaki erkekleri etkilemektedir. Büyümeyi oluşturan faktörlerden biri testosteron ve onun ürünü olan DHT(dihydotestosteron) tarafından prostat hücrelerinin aşırı uyarılması olarak bilinmektedir. Kabak çekirdeği bünyesinde bulunan yağ bileşenlerinin, testosteron ve DHT tarafından oluşturulan prostat hücre çoğalımının tetiklenmesini engellediği gözlemlenmiştir. Bu konudaki bilimsel tartışmalar halen devam etmektedir. Kabak çekirdeği ekstratı ile kabak çekirdeğinin kendisi arasındaki ilişkiler de aynı derecede tartışmaya açıktır. Kabak çekirdeği yağı ekstratında bulunan Prostata faydalı olan bileşenler, kesinlikle kabak çekirdeğinde bulunmaktadır. Tek problem, çerez olarak alındığında prostatı destekleyecek bileşen miktarının yeteri miktarda alınıp alınamıyacağı hususudur.

Kabak çekirdeğindeki karotenoidler ve omega 3 yağlarının potansiyel prostat faydaları üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Diyetlerinde daha yüksek karotenoid bulunan erkeklerin BPH için daha az risk taşıdıkları bu çalışmalarda ortaya çıkmıştır.

Kabak çekirdeğinde Prostad fonksiyonunu pekiştirebilen ilave bir besin kaynağı da çinkodur. Bu sebeple çinko ve BPH arasındaki ilişki üzerinde araştırmalar sürdürülmektedir.

Erkeklerin Kemikleri için Koruyucudur

Daha yaşlı erkekler için kemik erimesi (osteoporotik) büyük önem taşımaktadır. 50 yaşın üzerinde 8 erkekten birinde kemik erimesine rastlanmaktadır. 45-92 yaş arasına değişen yaşlarda 400 erkek üzerinde yapılan bir(American Journal of Clinical Nutrition) çalışmada düşük çinkolu diyetle, düşük kan seviyesi ile osteoporosis arasında bir korolasyon olduğu tesbit edilmiştir. Kabak çekirdeği gibi çinko bakımından zengin bir diyetin prostad sağlığına yaptığı katkıya ek olarak kemik yoğunluğunun iyileştirilmesine de katkı sağlar

Mafsal İltihaplarında(artrit) Anti-enflamatuar Yararları Vardır

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda kabak çekirdeği eklenmiş diyetlerin uygulanması sonucunda enflamantuar semptomları düşürmede etkili olduğu belirlenmiştir

Sağlığa yararlı minerallerin, Protein ve Mono doymamış yağların Zengin bir Kaynağıdır

¼ bardak dolusu kabak çekirdeği almakla günlük magnezyum diyetinin %46.1' ini, günlük demir diyetinin %28.7'sini, günlük manganez diyetinin %52'sini, günlük bakır diyetinin %24'ünü, günlük protein diyetini %16.9'unu, günlük çinko diyetinin %17.1'ini sağlanmış olmaktadır.

Kabak Çekirdeğindeki Phytosterollerle Daha Düşük Kolestor

Phytosteroller, kolestrole çok benzeyen kimyasal yapıya sahip, bitkilerde bulunan bileşiklerdir. Diyette yeterli miktarda bulunduğunda, kolestrolun kan seviyesini düşürmekte, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve çeşitli kanserlerin riskini azaltmaktadır.
[Resim: BHrNF.jpg]

OKUDUYSAN BEĞEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ ..

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler 13
Son Üye delidumrul23
Toplam Konular 680
Toplam Yorumlar 684

Kimler Çevrimiçi

Şu anda 9 aktif kullanıcı var. Applebot
(0 Üye - 8 Ziyaretçi)

Son Yazılanlar

İki Türk Askerin Birinci ...

Son Yorum: delidumrul 02-02-2025, Saat:12:45 PM
Yorum 0 Okunma 346

Arjantin'de Enflasyon

Son Yorum: delidumrul 09-20-2024, Saat:07:18 PM
Yorum 0 Okunma 743

TÜRK ESİRLERİ YUNANLILARA...

Son Yorum: delidumrul 12-01-2019, Saat:11:30 PM
Yorum 0 Okunma 2,575

Seyit Onbaşının (Kocaseyi...

Son Yorum: merve 03-04-2019, Saat:09:59 AM
Yorum 0 Okunma 2,176

Osmanlı ordusunda bir Ven...

Son Yorum: ahmetsahin 02-04-2019, Saat:12:10 AM
Yorum 0 Okunma 2,357

KAĞIT BARDAK..

Son Yorum: mevthawk 01-02-2019, Saat:06:33 PM
Yorum 0 Okunma 2,677

Başkalarının olumsuz duyg...

Son Yorum: ahmetsahin 01-02-2019, Saat:06:21 PM
Yorum 0 Okunma 3,679

Nuri Killigil: Bir Türk S...

Son Yorum: gakko 08-07-2018, Saat:05:16 PM
Yorum 0 Okunma 3,004

Çocuklarımıza Yedirdiğimi...

Forum: SAĞLIK
Son Yorum: delidumrul 03-29-2018, Saat:12:22 AM
Yorum 0 Okunma 2,568

EŞİNİ DOĞRU SEÇ

Son Yorum: delidumrul 03-26-2018, Saat:06:55 PM
Yorum 0 Okunma 2,730
Task