Skip to main content

Siber Bilgi M.

Yazar: gakko
11-07-2012, Saat:01:44 AM
Forum: SAĞLIK
Yorum Yok
Hangi bitki çayı neye iyi gelir?


[Resim: BxkDh.jpg] Bitki çayları bitkisel olarak kullandığımız ürünlerin başında geliyor insanın doğasında doğal olmak var bu sebeple insan doğal olarak beslenmek üzere donatılmıştır dikkat ettiyseniz insan vücuduna yapay olan her şey zarar veriyor ..

Binlerce yıldır tüketilen bitki çayları insanı zinde tutuyor ferahlatıyor ve zayıflatıyor daha sayamadığımız bir çok faydalı sebep var kullanmak için dilerseniz makal
enin tamamını okuyarak hangi bitki çayının neye iyi geldiğini öğrenerek düzenli olarak tüketmeye başlayabilirsiniz…

Bitki çayları en sık kullandığımız bitkisel ürünlerden. Ancak bitki çaylarını yaparken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Çayların tedavi edici etkisini artırabilirsiniz.
İlaç yapımında da kullanılan bitkiler, doğal şifa kaynakları.
Bitki çayı hazırlarken özellikle taze kaynamış klorsuz su kullanılmalı.

Suyunuzu kaynattıktan sonra bir-iki dakika dinlendirin.
Porselen bir demliğe önce, çayını yapacağınız bitkiyi koyun ve üzerine gerekli miktarda su ekleyin.
Genellikle 1 tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ot için dörtte bir litre su kullanmak gerekir.
Çayın demlenmesi için 2-5 dakika yeterlidir.
Kök bitkilerden çay yapacağınız zaman (zencefil, havlıcan gibi) aynı miktarda su ve bitkiyi birlikte cezveye koyup kaynatma yoluyla çayınızı yapabilirsiniz.
Şifalı çay elde edilen şifalı bitkiler

IHLAMUR NEYE İYİ GELİR

Soğuk algınlığına ve öksürüğe karşı en etkili ve en yaygın olarak kullanılan doğal ilaçlardan biri olan ıhlamur, uykusuzluk, spazm ve kan dolaşımı bozukluklarında da kullanılır. Özellikle akşam saatlerinde fazla içmemeye dikkat etmek gerekir, çünkü fazla miktarda alındığında uykusuzluğa sebep olabilir.
Yapraklarında çok miktarda klorofil taşımasından dolayı, kansızlık durumunda kullanılmasında fayda vardır. Diğer çaylarda olduğu gibi ıhlamuru da hazırladığınız zaman için ve bir daha kaynatmayın. Çünkü uzun süre kaynatılıp içilen ıhlamur size yarardan çok zarar verebilir.

YOGİ ÇAYI NEYE İYİ GELİR

Hintli yogilerin içtiği baharatlı bir çay. Tam da kış mevsimine uygun, yani ısıtıcı. Ayurvedik bir çay yogi çayı ve yoğun baharatların karışımından oluşuyor. Bu çayı hazırlamak için ufak bir tencereye bir parça kabuk tarçın, 4-5 kakule tanesi, 1 ufak kök zencefil, 2 karanfil ve 4-5 adet tane karabiber koyun. Üzerine 2 su bardağı su ilave edip 5 dakika kadar kaynattıktan sonra dilerseniz içine 1 tatlı kaşığı siyah çay ekleyip biraz demlendirip süzün. Dilerseniz sütle karıştırıp için.

ISIRGAN NEYE İYİ GELİR

Isırgan, birçok rahatsızlığa iyi gelen ve sonbahardan ilkbaharın sonuna kadar bahçelerde bol miktarda yetişen bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıklarına, mide, bağırsak, böbrek, romatizma ve gut hastalıklarına iyi gelir. Ayrıca nefrit, sarılık, idrar yolları taşları ve özellikle kansere karşı günde 3-4 fincan ısırganotu çayı çok yararlıdır. Isırgan çayını hazırlamak için kişi başına bir tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ısırganotu yeterlidir.

BİBERİYE NEYE İYİ GELİR

Bu güzel kokulu bitkinin kullanılmadığı hastalık yok gibi. Özellikle kan dolaşımı hastalıklarına, romatizma ve astım hastalıklarına, mide ve bağırsak gazlarına karşı kullanıldığı gibi ağır yemeklerden sonra içildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca bronşit, öksürük, migren, gastrit, başağrısı, ağrılı adet, düşük tansiyon, kabızlık, safra kesesi taşı, ishal ve karaciğer rahatsızlıklarına da birebirdir. Hoş bir tat vermesi açısından biberiye çayına bir parça da kabuk tarçın atabilirsiniz.

REZENE NEYE İYİ GELİR

Rezene, Ege Bölgesi pazarlarında bahar aylarında bol bulunan bir bitkidir. Rezene çayı özellikle gaz ve kramp ağrılarında, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullanılır. Özellikle bebeklerin gazlı olduğu zamanlarda sık başvurulan bir ilaçtır rezene çayı. Öksürük ve soğuk algınlıklarında ve çocuklarda boğmaca hastalığı sırasında rezene çayı yararlıdır. Listeyi uzatmak mümkün: Hıçkırık, bulantı, idrar yolları iltihabı, böbrek taşları gibi birçok durumda rezene çayına başvurabiliriz.

HİNDİBA NEYE İYİ GELİR

Hem salatalarda, hem de haşlanarak zeytinyağı ve limon ilavesiyle kullanılabilen hindiba iyi bir idrar söktürücüdür. Karaciğer hastalarının, romatizmalıların ve şeker hastalarının sofralarının baş köşesine oturtması gereken otlardan biridir hindiba ve bunlardan başka bağırsakları yumuşatır, müzmin romatizma, gut, böbrek ve safra kesesi hastalıklarında yararlıdır. Hindiba köklerinden yapılan kahve iyi bir iştah açıcıdır. Romatizma hastaları ilkbahar ve sonbaharda 4-6 hafta arası sabah ve akşam hindiba çayı içerek kür yapabilirler ve faydasını da hızla görürler. Hindiba çayı hazırlamak için kişi başına 1-2 tatlı kaşığı doğranmış hindiba kullanılır.

NANE NEYE İYİ GELİR

Nane çayı, mide ve bağırsak gazlarında, bulantı ve kalp çarpıntısında içilir. Sindirim sistemi rahatsızlıklarında, karın ağrısı, ishal, safra kesesi taşı, baş ağrısı, migren, sinüzit, diş ağrısı, halsizlik, bronşit, öksürük gibi rahatsızlıklarda da tedavi edici özelliği olan nane, nefes darlığında da şöyle kullanılabilir: Bir tülbentin üzerine bal konur, üzerine taze veya kuru nane yaprakları serpilir ve yatmadan önce göğüs üzerine bağlanır, sabaha kadar bırakılır.

KEKİK NEYE İYİ GELİR

Kekik çok güçlü bir antiseptik olarak biliniyor. Kekik yağıln baharatların karışımndan elde edilen timol birçok ilaçta, hatta ameliyatlarda yara temizlemek için kullanılıyor. Eski zamanlarda salgın hastalıklarda kullanılan kekik günümüzde de grip salgınlarında bol bol kullanılmalı. Ve boğmaca olana, öksürene, bronşite yakalanana, midesi rahatsız olana, ishal olana, adet sancısı çekene kekik çayı içirmeli. Böcek sokmalarında deriye sürülerek kullanılan kekik, cilt hastalıklarında da banyo suyuna atılarak kullanılabiliyor.

ZENCEFİL NEYE İYİ GELİR

Ayurveda ve Çin Tıbbı’nda 5 bin yıldır kullanılan zencefil, ısıtıcı bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıklarında temizleyici, düzenleyici ve canlandırıcı bir etkiye sahip. Ayrıca faranjitte, ishal, gaz gibi durumlarda, kan dolaşımını artırmak için, kas hastalıklarında ve romatizmal ağrılarda kullanılıyor. Soğuk algınlıklarında çayını içebilir, öksürük için zencefil, zerdeçal ve bal karışımını sabah ve akşam aç karnına şurup niyetine kullanabilirsiniz. Zencefil canlandırıcı olduğu için akciğerleri temizler, gazı önler ve terlemeyi artırarak cildin de temizlenmesini sağlar.

ADAÇAYI NEYE İYİ GELİR

Kızılderililerin kutsal bitkisi sayılan adaçayı, Akdeniz yöresinde bol bol yetişir. Antibiyotik ilaç görevi gören adaçayı diş eti rahatsızlıklarında ve boğaz ağrılarında çok yararlıdır. Sinir bozukluğu, baş dönmesi, titremeye iyi gelir ve menopoz döneminde karşılaşılan terlemeyi durdurur. Ayrıca dolaşım sistemi hastalıklarında, tansiyon düşüklüğünde, sindirim sistemi bozukluklarında, psikolojik rahatsızlıklarda, halsizlikte, sinir hastalıklarında da kullanılır. Özellikle boğaz ve ağız içi iltihaplarında günde birkaç defa adaçayıyla hazırlanıp soğutulmuş çayla gargara yapın, iyi geldiğini göreceksiniz.

ELMA NEYE İYİ GELİR

Elma, besin değeri dışında nefes darlığı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur, lifli olduğu için bağırsakları temizler, karaciğerinden şikayet edenler, romatizmalılar ve hatta şeker hastaları bile elmadan faydalanabilirler. Elma yatıştırıcı, uyku vericidir, baş ağrılarına iyi gelir. Taze elma suyu cilde sürüldüğünde dokuları sağlamlaştırır ve teni güzelleştirir. İlkbaharda toplanan elma çiçekleri kurutularak sonbahar ve kış aylarında kaynatılır, göğse ve öksürüğe iyi gelecek bir şurup elde edilir. Kurutulmuş elma parçalarından çay yapabileceğiniz gibi kabuğuyla küçük parçalara böldüğünüz elmaları kaynatarak içine isterseniz limon ve portakal koyarak çay olarak tüketebilirsiniz.
Yazar: gakko
11-07-2012, Saat:01:42 AM
Forum: SAĞLIK
Yorum Yok
'Meyve suyu diye kimyasal içirmeyin'

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden Prof. Hasan Kocaokutgen, çocuklara içirilen meyve sularının içeriğine mutlaka bakılmasını önerdi.



SAMSUN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Kocaokutgen, karaduttan yeşil muza, elma, armut, şeftaliden kiraza, ananastan böğürtlene kadar onlarca çeşit aroma bulunduğunu, aromaların ise kimyasal ürünler olduklarını vurguladı.

''Çocuklarımıza meyve suyu içirirken sağlıkları için doğal olanları tercih etmeliyiz'' diyen Kocaokutgen, alınan ürünün mutlaka 'içindekiler' kısmına bakılması gerektiği uyarısında bulunarak, şunları söyledi:

''Meyve suyu alacaksak 'içindekiler' kısmına mutlaka bakmamız lazım. Meyve suyu konsantresi ya da meyve suyu, meyve suyu püresi diyorsa içinde doğal meyveler olduğunu gösterir. Ama içindekiler kısmına baktığınız zaman aroma diyorsa, doğala özdeş aroma diyorsa doğal olmayan kimyasal bir üründen söz ediliyor demektir. Sağlığımız açısından, çocuklarımızın sağlığı açısından mümkün olduça doğal olmayan gıdalardan uzak durmaya çalışmak gerekir."



[Resim: 9WvCh.jpg]
Yazar: gakko
11-07-2012, Saat:01:40 AM
Yorum Yok
Hazreti Muhammed S.a.v'in Naaşını Çalacaklardı

[Resim: kbKID.png] Osmanlı Beyliği’nin yeni kurulmuş olduğu 14. asrın ilk yıllarında, İslâm’ın kutsal topraklarına merkezi Kahire olan ve Haçlılar’ı Ortadoğu’dan atan güçlü Memlük devleti hâkimdi. Memlükler kuvvetli bir kara ordusuna sahip olmalarına rağmen, denizcilikte zayıf kalmışlardı. Doğu’ya uzanan ticaret yollarını ellerine geçirmek isteyen Portekizliler, Memlük
ler’in denizcilikteki bu zaafından istifade ederek Arabistan Yarımadası’nda stratejik mevkiler elde etmeyi başardılar. Portekizli komutan Alfonso d’Albuquerque ise, 1513’te daha da ileri giderek, Hazreti Muhammed’in Medine’deki mezarını Hristiyan topraklarına kaçırmak gibi hain ve sinsi bir plan kurdu. d’Albuquerque’in gerekçesi, Memlükler’in Kudüs’teki kutsal yerleri ziyaret eden Hristiyanlar’dan vergi almalarıydı. Ama, Osmanlılar’ın Memlükler’i tarih sahnesinden silerek Ortadoğu’ya ve kutsal topraklara hâkim olmaları bu planı bozdu.

İSLÂM’I SÜRME NİYETİ

Portekizliler 15. yüzyılın sonlarında Ümit Burnu’nu dolaşarak Hint Okyanusu’na ulaşmış ve gözlerini Arabistan’a dikmişlerdi. Memlük Devleti, Cidde’ye çıkan ve hattâ Mekke ile Medine’yi bile tehdit eden Portekizliler’in ilerleyişini durduramıyordu. Hint Okyanusu’ndaki Portekiz donanmasının kumandanı olan Alfonso d’Albuquerque, korkunç planını işte bu sırada hazırladı. Niyeti sadece peygamberin mezarını çalmak değil, Müslümanlar’ı İslam’ın kutsal topraklarından da sürmekti. d’Albuquerque’in planı, Muhammed Yakub Mughul’un “Kanuni Devri Osmanlılar’ın Hint Okyanusu Politikası ve Osmanlı-Hint Müslümanları Münasebetleri” isimli eserinde şöyle anlatılır:

OSMANLI KONTROLÜ

“Hindistan’daki Portekiz sömürgelerini muhafaza etmek ve kuvvetlendirmek için başka bölgeler de işgal edilecek, denizlere hâkim olmak maksadıyla Hürmüz Boğazı elde tutulacak, Kızıldeniz’de hâkimiyet kurmak amacıyla Aden’e girilecekti. Nil Nehri’ne yeni kanallar açılarak suyun yolu değiştirilecek, böylelikle Mısır’a büyük zararlar verilecek ama çok daha önemlisi, Hazreti Muhammed’in Medine’deki mezarı kaçırılıp bir Hristiyan memlekete götürülecekti. Portekizli komutan, planını tatbik için 1513’te harekete geçti, birçok Müslüman toprağını işgal etti ve amacına ulaşmasına Osmanlılar engel oldular. Yavuz Sultan Selim’in başında bulunduğu Osmanlı ordusuyla Memlükler arasında 1516’nın 2 Ağustos günü Halep yakınlarındaki Mercidabık bölgesinde yaşanan savaş Osmanlı tarafının galibiyetiyle bitince Mısır ve Suriye Yavuz’un eline geçti. İslâm’ın kutsal toprakları da kısa bir zaman sonra yine Osmanlılar’ın kontrolü altına girdi.

PLAN HAYAL OLDU

Bu gelişmeler, Hindistan’a uzanan ticaret yollarının önemli bir bölümünün Osmanlılar tarafından hâkimiyet altına alınması demekti. Arabistan Yarımadası’ndaki Portekiz ilerlemesi de böylelikle durduruldu, Hindistan’dan Avrupa’ya yapılan mal akışı, Türkiye üzerinden sürdürülür oldu ve Alfonso d’Albuquerque’in korkunç planı da bir hayal olarak kaldı.”

Resimde Hz. Muhammed S.a.v’in naaşınıı kaçırmayı planlayan,

Portekizli komutan Alfonso d’Albuquerqu (1453 – 1515)
Yazar: gakko
11-07-2012, Saat:12:23 AM
Forum: SAĞLIK
Yorum Yok
SAĞLIKLI EGZERSİZ YAPMAK...

[Resim: lFvUq.jpg]
DİK DURUN
Yorgunluk ve güçsüz merkez kasları birçok erkeğin omuzlarını, adımını yere attığı anda aşağı düşürür. Bu da boş yere enerji harcamalarına neden olur. Koşarken omzunuzun arkasına kablolar bağlı olduğunu ve sizi çektiğini düşünün. Buna konsantre olarak koşarsanız, yeni tekniğinizle daha az yorulduğunuzu fark edeceksiniz. Önemli olan merkez kaslarınızı doğru ku
llanabilmeniz.



RAHATLAYIN
Kollar, omuzlar ve boyundaki gerilmeler koşu etkinliğinizi azaltır. Kollarınızı ve parmaklarınızı serbest bırakmalısınız. Koşarken ellerinizi açık tutun ve kafanızı hafif sallayın.



DOĞRU NEFES ALIN
Nefes alıp verişiniz ritmik ve derin olmalı. Nefes alışverişinizi göğsünüzle değil, diyaframınızla yaptığınızı hissetmelisiniz. Hızlandığınız zamanlarda daha derin nefes almaya çalışın.



AYAĞINIZIN ORTASINI KULLANIN
Yere ilk topuğun değmesi, fren yapmak gibi bir şey. Bu hatanın sebebi genelde adımın gereğinden fazla ileri atılmış olmasıdır. Ayrıca bu hataya düşüldüğünde kaslarınız hareket için değil de denge için çaba harcamak zorunda kalır. Daha kısa adımlar atın. Başta bu alışkanlığınızı değiştirmek biraz zor gelebilir ancak bunu başardığınızda koşunuzdaki gelişiminizi çok rahat fark edeceksiniz.



YUMUŞAK KOŞUN
Ayaklarınız yere değdiğinde ne kadar çok ses çıkıyorsa, koşunuzun etkinliği de o kadar az demektir. Daha sessiz koşmaya çalışın. Bunu yapmaya çalışırken fark etmeden daha kısa ve hızlı adımlar attığınızı ve yere ilk ayak tabanınızın ortasının değdiğini fark edeceksiniz.



SİMETRİ KONTROLÜ
Koşu bandında koşarken kendinizi aynadan takip edin. Eğer bir kolunuz diğerine göre daha kırıksa ya da daha fazla öne geriye doğru sallanıyorsa, kas-iskelet sisteminde (muskuloskeletal) bir dengesizlik var demektir. Bu durumda zayıf tarafınızı güç ve esneklik egzersizleriyle ayrı olarak çalıştırmalısınız.
Yazar: mevthawk
11-07-2012, Saat:12:02 AM
Forum: Filistin
Yorum Yok
‎19 yaşındaki Mavi Marmara şehidi Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan'ın Mavi Marmara davasındaki resmi ifadesi:


[Resim: aF8XJ.jpg] “Furkan lise öğrencisiydi, ABD vatandaşıydı. (Yabancı Öğrenciler için Üniversiteye Giriş Sınavı) YÖS sınavına girmişti. Furkan hassas, ince ruhlu, başkalarının derdini dert eden bir çocuktu. İnternetten ve haberlerden Gazze’de yaşananları takip ediyordu. Çocukların öldürüldüğünü görmek onu çok etkilemişti, o insanların yanında olmak istiyordu. Furkan’ın amacı doktor olup insanlara hizmet etmekti. Gemide herkese bu amacını anlatıyordu. Mavi Marmara’ya binmek için çok çabaladı ve sonuçta Kayseri’den gemiye binen 9 kişiden biri oldu. 31 Mayıs sabahı annesinin çığlığı ile sarsıldık. Saldırı başlamıştı. Bir daha da kendisinden haber alamadık. Silah seslerini televizyondan duymuştuk. Kötü bir şeyler olduğunu hissettik. ABD vatandaşı olduğu için elçiliğe ulaşmaya çalıştım. Havalimanına karşılamaya gittim Furkan’ı. Ama kimse onun nerede olduğunu bilmiyordu. Furkan uçaktan inmedi. Ona ne olduğunu bilmiyorduk, ABD’ye mi gitmişti, denize mi düşmüştü. Bana adli tıpta henüz teşhis edilmemiş cesetler olduğunu söylediler. Ben de öyle bir ihtimali düşünmüyordum fakat formalite icabı gittiğimiz adli tıpta bana gösterdikleri Furkan’dı. Gülüyordu. Anlından vurulmuştu. Şikayetçiyim. Annesi, ablası ve ağabeyi adına buradayım. Furkan evimizin en küçüğüydü. Onun katili tüm ailemin katili gibidir.”
Ahmet Doğan’ın ifadesi sırasında mahkeme salonunda duygusal anlar yaşandı. Furkan’ı babasından dinlerken salondaki herkesin gözleri yaşardı. Yabancı katılımcılar Türkçe bilmemelerine rağmen Furkan’ın babası konuşurken duygulandılar.
(Allah ailesine sabir versin)
Mavimarmara ve gerçekler anısına
Yazar: mevthawk
11-06-2012, Saat:09:34 PM
Forum: SAĞLIK
Yorum Yok
Saat.
-
00. 00 Hücreler kendini yeniler.

Yağlar parçalanır, saçınız uzar,


01. 00 Ağrılar artar.


Konsantrasyon düşer.

02. 00 Tuvalet ihtiyacı en azdır.

İdrar torbası dinlenir.

03. 00 Nefes almak zorlaşır.

04. 00 Ölüm riski çok yüksek.

Kalp atışı ve tansiyon düşer.

Kadınların doğumu en çok bu saatlerde yapar.

05. 00 Kemikler güçlenir.

Büyüme hormonları en yüksek seviyeye çıkar.

06. 00 Seks dürtüleri artar.

Kadınlarda hamile kalma şansı yükselir. Erkeklerde testesteron seviyesi artar.

07. 00 Kramplar girer.

Kas sıcaklığı en düşük seviyededir.

08. 00 Kalp krizine dikkat

09. 00 Enerji artar.

Metabolizma en hızlı bu saatte çalışır.

10. 00 Mantık işbaşında

Konsantrasyon ve mantıklı düşünebilme yeteneği vücudun salgıladığı glikoz sayesinde en yüksek seviyededir.

11. 00 Hastalıklara açığız.

Bağışıklık sisteminizi ayakta tutan akyuvarların en az aktif olduğu bu saatte hastalanma riski en yüksek seviyede.

12. 00 Felç alarmı.

Kan basıncının en yüksek düzeyde olması yüzünden damar tıkanıklığına bağlı felç riski çok fazla. Felç, sabah 6 ile öğle 12 saatleri arasında diğer saatlerden yüzde 50 daha fazla görülür.

13. 00 Toksinler atılır.

Vücudunuzla üre oluşumunun en fazla olduğu saat. Böbreklerin en çok çalıştığı bu saatte zehirli maddeler atılır.

14. 00 Dinlenme zamanı.

Olimpiyat rekorlarının en çok bu saatte kırıldığı tespit edildi.

15. 00 Günün en mutlu saati.

Mutluluk hormonu bu saatte zirveye ulaşır.

16. 00 Adrenalin tavanda.

Egzersiz yapmak için en uygun zamandır

17. 00 Kaslar güçlenir.

Parmaklarınızdaki küçük kasların gün içinde aralıksız çalışmasından sonra en güçlü olduğu saattir.

18. 00 Yorgunluk başlar.

Vücudunuzun yorulmaya başladığı bu saatte kaslarınız güçsüzleşir. Mideniz en çok bu saatte asit salgılar. Bu nedenle ülser ağrıları da artar.

19. 00 Hayat tatlanır.

Havanın kararmaya başlamasıyla vücudunuz uyku hazırlığı yapar ve melatonin hormonu salgılar. Vücudun rahatladığı bu saatler tat alma hislerinizin en kuvvetli olduğu zamandır.

20. 00 Karaciğerin en iyi çalıştığı saat.

Karaciğer enzimlerinin en çok salgılandığı bu saatte alkolün vücudunuzdaki etkisi de azalır.

21. 00 Bu saat acı verir.

En çok acı hissettiğiniz saattir. Vücudunuzdaki acıyı önleyen endorfin hormonları çok az salgılanır.

22. 00 Bağışıklık artar.

Bağışıklık sisteminin en iyi çalıştığı saattir. Bu sistemi ayakta tutan hormonlardan “İnterflukin 1” artmaya başlar.

23. 00 Kaşıntılar başlar.

Alerjiye karşı en duyarlı olduğunuz saattir. 23. 30 civarında uyku getiren melatonin hormonunun en çok fazla salgılandığı görülür. Uykuya daldıktan 10 dakika sonra kalp atışlarınız ve beyninizin çalışması yavaşlar. 25 dakika sonra ise derin uykuya geçersiniz.

Ortalama bir insan günde 1460 kere rüya görür.

[Resim: EbNYQ.jpg]
Yazar: mevthawk
11-06-2012, Saat:09:02 PM
Yorum Yok
Türkiye panaromik harita(Street View ayrıntılı harita)

Herkesin Google'dan beklediği Street View (yani panoromik olarak caddelerde sokaklarda dolaşma bilgisayardan )hizmetini Rus rakibi Türkiye'de sunmaya başladı.


Yandex.Haritalar ile trafikte yol durumu ve uydu görüntüleri gibi bilgilere erişilebiliyor. servisin içinde 360 derece panoramik fotoğraflarla cadde ve sokak görüntüleri de bulunuyor.

Ayrıca caddelerde istediğiniz gibi dolaşabiliyorsunuz gerçekten süper bir hizmet bir yerde kaybolduğunuzda oranın içinde yandex haritalar arcılığı ile bir netbook veya tablet kullanarak caddeleri sokakları kısa sürede gezip kendinize yol bile çizebilirsiniz çünkü sanki caddede dolaşıyormuş gibi gezebiliyorsunuz..

Trafik durumu ile ilgili bilgiler şimdilik sadece İstanbul ve Ankara'yı kapsıyor.
Yandex.Haritalar’ın Panorama adlı hizmeti kullanıcılara yüksek çözünürlüklü (HD), 360 derecelik açıya sahip görüntüler sunarak İstanbul veya Ankara’daki caddeleri gezebilme; bu şehirlerin tarihi mekanlarını, sokaklarını, caddelerini ve muhteşem manzaralarını sanal ortamda izleyebilme, nereleri gezip göreceklerine önceden karar verebilme imkanı sunuyor.

İstanbul’u Marmara’dan Karadeniz’e kadar tarayan Panorama ayrıca şehri deniz kıyısından da görüntüleyerek Türkiye’nin kültür başkentine denizden dördüncü bir boyut ekliyor. Harita hizmetinden faydalanmak ve trafik durumu ile panoramik fotoğrafları görmek için buraya tıklayın.

yandex hakkında ayrıntılı bilgi almak ve hizmetlerini ögrenmek için için tıklayın
[Resim: yandex_haber1319014080.jpg]

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler 13
Son Üye delidumrul23
Toplam Konular 680
Toplam Yorumlar 684

Kimler Çevrimiçi

Şu anda 17 aktif kullanıcı var.
(0 Üye - 17 Ziyaretçi)

Son Yazılanlar

İki Türk Askerin Birinci ...

Son Yorum: delidumrul 02-02-2025, Saat:12:45 PM
Yorum 0 Okunma 346

Arjantin'de Enflasyon

Son Yorum: delidumrul 09-20-2024, Saat:07:18 PM
Yorum 0 Okunma 743

TÜRK ESİRLERİ YUNANLILARA...

Son Yorum: delidumrul 12-01-2019, Saat:11:30 PM
Yorum 0 Okunma 2,574

Seyit Onbaşının (Kocaseyi...

Son Yorum: merve 03-04-2019, Saat:09:59 AM
Yorum 0 Okunma 2,176

Osmanlı ordusunda bir Ven...

Son Yorum: ahmetsahin 02-04-2019, Saat:12:10 AM
Yorum 0 Okunma 2,357

KAĞIT BARDAK..

Son Yorum: mevthawk 01-02-2019, Saat:06:33 PM
Yorum 0 Okunma 2,677

Başkalarının olumsuz duyg...

Son Yorum: ahmetsahin 01-02-2019, Saat:06:21 PM
Yorum 0 Okunma 3,678

Nuri Killigil: Bir Türk S...

Son Yorum: gakko 08-07-2018, Saat:05:16 PM
Yorum 0 Okunma 3,003

Çocuklarımıza Yedirdiğimi...

Forum: SAĞLIK
Son Yorum: delidumrul 03-29-2018, Saat:12:22 AM
Yorum 0 Okunma 2,568

EŞİNİ DOĞRU SEÇ

Son Yorum: delidumrul 03-26-2018, Saat:06:55 PM
Yorum 0 Okunma 2,730
Task