Skip to main content

Siber Bilgi M.

Yazar: ahmetsahin
01-04-2015, Saat:12:05 AM
Yorum Yok
1. Hedef Belirlemek Kendinize bir hedef belirleyerek, beyninizi o hedefe kilitlemelisiniz. Böylece uyurken, yemek yerken, gezerken, çalışırken tek bir konuyu düşüneceksiniz: “Belirlediğiniz hedefinizi”. Maxwell’in Psikosibernetik yasası da bu görüşü desteklemektedir:“Beyin açık ve tanımlanmış bir hedefe sahip olduğu zaman; yoğunlaşarak o hedefe doğru yönlenmekte, tekrar yoğunlaşmakta, tekrar yönlenmektedir. Tanımlanmış bir amacı olmayınca beynin enerjisi boşa harcanmaktadır.[Resim: beyninizi-aktif-olarak-etkileyen-8-durum...24x728.jpg]2. İletişimde Kesin Bir Dil Kullanmak Beyninizin size “kızmaması” ve kendi bildiğini yapmaması için ona ne istediğinizi, onun dilinden, ona açık ve net bir şekilde iletmelisiniz. Beyniniz kesin olmayan kelimelerle kurulan cümleleri yerine getirmeme eğilimindedir. Ona istediğinizi kesin, net ve anlaşılır bir şekilde iletmelisiniz. Dr. Frederic Tilney şöyle demiştir :“Vereceğimiz bilinçli komutlarla, beyin merkezlerimizi geliştirebilecek, böylece şimdilerde düşleyemeyeceğimiz güçlerimizi kullanabileceğiz.”
[Resim: beyninizi-aktif-olarak-etkileyen-8-durum...lanmak.jpg]3. Beyni Başıboş Bırakmamak Beynimize bilgi ve düşünce yüklemezsek, o kendisine zararlı bilgi ve düşünce yükleyecektir. Bu da muhteşem bir gücün boşa harcanmasına neden olacaktır. Eğer beyninizi okumaya sevk edip bilgi almasını sağlayamazsanız, o, televizyondan ya da çevreden bir takım şeyler alacaktır. Beyninizi boş bırakıp tembelliğe itmeyin, onu köreltirsiniz.
[Resim: beyninizi-aktif-olarak-etkileyen-8-durum...24x845.jpg]4. Hayaller Kurmak Beyin, gerçekle hayali ayırt edemez. Eğer siz, zihninizde sizi başarıya götürecek hayaller kurarsanız, birde onlara ses, görüntü, duygu eklerseniz, beyniniz sizi hayal ettiğiniz o başarıya adım adım yaklaştıracaktır. Hafıza tekniklerinde “hayal gücü” yoğun bir şekilde kullanılır. Bunun iki nedeni vardır :– Hayal gücü yoluyla sağ beyni aktif olarak kullanmış olursunuz.– Hayal gücü yoluyla bilgileri daha kolay öğrenirsiniz. Bunun nedeni, yaşanılan olayların daha kolay hafızaya alınmasıdır. Beyin, gerçek ile hayali ayırt edemediği için hayalinizdekileri de “yaşanmış” saymaktadır.[Resim: beyninizi-aktif-olarak-etkileyen-8-durum...kurmak.jpg]5. Fizyoloji Vücudunuzun duruşu, hareketleri, beyninizi olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle beyninizi daha etkili kullanmak, daha enerji dolu bir insan olmak istiyorsanız, fizyolojinizi doğru kullanmanız gerekir. Fizyolojik olarak, canlı ve mutlu olduğumuz anlarda dünyayı farklı görürüz. Her şey bize güzel görünür, bizi mutlu eder. Öğrenmek, çalışmak için kendimizde güç buluruz.[Resim: beyninizi-aktif-olarak-etkileyen-8-durum-fizyoloji.jpg]6. Olumlu Düşünceler Beyin, olumlu veya olumsuz düşünceye otomatik olarak yanıt vermektedir. Eğer olumlu şeyler düşünürsek, beynimiz olumlu yönde çalışacaktır. Eğer olumsuz yönde düşünürsek, beynimiz olumsuz şekilde çalışacaktır. Edmund Spencer bu konu hakkında şöyle söylemiştir :“İyiliği, hastalığı, sefaleti, mutluluğu, zenginliği, fakirliği yapan zihindir.[Resim: beyninizi-aktif-olarak-etkileyen-8-durum...nceler.jpg]7. Teknolojiyi Bilinçli Kullanmak Hayatımızın her kademesinde, teknoloji ürünü olan aletleri artık oldukça sık kullanıyoruz. Ancak bilinçsiz bir şekilde, körü körüne, teknoloji harikası aletleri kullanmak, “hafıza (beynimizi) gücümüzü” oldukça olumsuz bir şekilde etkileyebilmektedir. Teknolojiden tamamen uzaklaşmak değil, onu bilinçli kullanmak gerekir.[Resim: beyninizi-aktif-olarak-etkileyen-8-durum...24x576.jpg]8. Zihinsel Antrenman YapmakZihinsel performansın en düşük olduğu anlardan birisi yemek sonrasıdır. Yemekten sonra yiyecekleri sindirebilmek için vücuttaki kan midede yoğunlaşır. Bu da zihinsel olarak gevşemenize neden olur. Bu nedenle yemekten sonra dinlenin veya kısa bir yürüyüş yapın. Daha sonra zihinsel performansı arttırmak için şunları yapabilirsiniz :– Zeka ve muhakeme gerektiren oyunlar oynayın,– Zeka soruları ve bulmacaları çözün,– Dili ve düşüncesi ağır olan kitapları günde en az 10 dakika okuyun,– Amaçlı ve bilinçli hayaller kurun,– Bedeni gevşetici egzersizler yapın.[Resim: Beyin-bedava.jpg]Kaynak : Ahmet Yıldız, Güçlü Hafıza, Alfa Yayınları, 2011
Yazar: ahmetsahin
01-04-2015, Saat:12:03 AM
Yorum Yok
Eşinizle olan ilişkinizi mahvedebilecek bu 5 yıkıcı şeyi yapıyor olduğunuzu fark etmek sizin için bir sürpriz olabilir.Evlendiğim zaman eşime gösterdiğim sevgi ve ilgi ile âni ve çok yoğun bir sorumluluk hissi sonucu şaşırıp kalmıştım. Bir başkasının iyiliği ve mutluluğu bir anda benim seçimlerim ve hareketlerim ile büyük oranda etkilenmeye başlamıştı.Hanımlar, kocalarımız ve evliliğimizle nasıl ilgilendiğimize dikkat etmeliyiz. Hayatınıza büyük mutluluklar katacak şeyleri, küçük olayların bozmasına izin vermeyin.İşte burada farkında olmadan kocanızı yıktığınız evliliğinizi öldürdüğünüz birkaç durumu sıraladım. (Bir uyarı olarak, bu yazının kadınlara atfen yazılmasına rağmen erkekleri de ilgilendirdiğini lütfen dikkate alınız):1. Karşılayabileceğinden fazla harcamak [Resim: fazla-harcamak.jpg]Önceden tanıdığım yaşlı bilge bir kadın ‘Bir eş olarak yapabileceğin en iyi şey kocanın imkânları içinde yaşamaktır’ demişti.Hanımlar, bütçeye uygun hareket ederek ve sahip olduklarınızın tadını çıkararak kocanıza saygınızı ve içten takdirinizi gösterin. Maddi durumunuz hakkında ferasetli olun.Savurgan isteklerinizi karşılamak ya da kredi kartınızın astronomik boyuttaki borçlarını ödemek için yeterince maddi duruma sahip olmadığınızdan şikâyet etmek, ailenin geçimini sağlayayım diye her gün sıkı bir şekilde çalışan vefalı eşinize teşekkür etmenin kötü bir yoludur.Evet, aylardır gözünüzün üzerinde olduğu o marka çantayı alamamış olabilirsiniz, ama kocanız ona dürüst olduğunuz ve sağladıklarına minnettar olduğunuz gerçeğiyle sizi sevecek ve takdir edecektir.2. Devamlı olumsuzluk [Resim: kim-bu-kad%C4%B1n.jpg]Saçlarınızdan, evdeki dağınıklıktan, komşularınızdan, iş arkadaşlarınızdan, eski bulaşık makinenizden ve bu aradaki her şeyden nefret edersiniz. Kocanız kapıdan girer girmez, harekete geçer ve gün boyunca aklınızdan geçen her türlü olumsuz ve hırslı düşünceyi ortaya dökersiniz.Bu ağır yükü taşıdığınızı düşünebiliyor musunuz? Olumsuzluk güçten düşürücü bir durumdur. Erkekler bir şeyleri düzeltmeyi sever ve sürekli şikâyetlerle karşılaşmak çözüm bulmakta onlara zorluk çıkarır.Evlilikten öğrendiğim bir şey varsa o da iyi bir adam sizi mutlu etmeyi ister ve eğer bunu yapamazsa kendisi de mutsuz olur. Ara sıra kötü zamanlarınızın olması normal ve anlaşılabilir bir durumdur; fakat bunu hayatınızın bir parçası haline getirmeyin.3. İlk sıraya başka şeyleri koymak [Resim: Ekran-Resmi-2015-01-03-22.01.19.png]Çocuklarınızı, annenizi, arkadaşlarınızı, yeteneklerinizi ya da kariyerinizi kocanızdan önde tuttuğunuz zaman ona açıkça önemsiz olduğunu belirten bir mesaj göndermiş olursunuz. Düşünün ki; yıllar boyu her gün böyle bir mesaj alıyorsunuz. Bu durum öz güveninizi ne hale getirir?Kocanızı ilk sıraya koyun.Bazen bu durum, zarar verici ve genel kanıya ters gibi görülmesine rağmen, evlilikte mutluluğun anahtarının bu olduğunu gördüğünüzde şaşıracağınızı düşünüyorum. Birbirlerini ilk sıraya koymadıklarından, sevgiyi ve ilgiyi ihmal ettiklerinden dolayı bu günlerde birçok çift boşanıyor.Eğer önceliği birbirinize vermeyi seçerseniz, mutluluğu bulacaksınız.4. Fiziksel yakınlıktan alıkoymak [Resim: Ekran-Resmi-2015-01-03-22.07.56.png]Erkekler eşleriyle fiziksel yakınlık ister ve buna ihtiyaç duyarlar. Bu yakınlığı sürekli reddettiğiniz zaman canları sıkılır.Cinsel yaşam eşinizi kontrol ettiğiniz bir araç olmamalı; Yüce Yaratıcıya ve başka birine seni daha da yakınlaştıran kutsal bir araç olarak görülmelidir.Çok güzel ve önemli şeyleri seninle sadece seninle paylaşmak isteyen, seven romantik bir eş tarafından istenmek ve aranmak büyük bir lütuftur. Her zaman bu ruh halinde olmasanız bile, kabul etmeye (mümkün olduğunca) ve bu bağa zaman ayırmaya değer.5. Onun dilinden konuşmamak[Resim: onun-dilinden-konus%CC%A7mamak.jpg]Kadınlar üstü kapalı konuşmayı severler ( Bence bu DNA’mızın bir parçası). Ama erkekler hemen anlamazlar (Bence bu da onların DNA’sının bir parçası).Zamanınızı onun anlamayacağı ince ipuçları vererek boşa harcamayın. Onunla açık konuşun. Duygularınız hakkında dürüst olun ve patlayana kadar içinizde biriktirmeyin. Eğer size sorun ne diye sorarsa, ‘hiçbir şey’ diye yanıtlayıp aklınızı ve hislerinizi okumasını beklemeyin. Gerçekten ne hissettiğiniz hakkında açık olun.
kaynak: Suffagah.com
Yazar: merve
01-02-2015, Saat:02:14 AM
Yorum Yok
[Resim: OkZCQ93.jpg]Ramazan ayı benim için daima yeni çözümler bulduğum, bir şahıs olarak gelişebilmem için geçmişe kafa yorduğum ve yeni yıla geçiş yaptığım bir zaman olmuştur. Umarım bu yazı 20’lerinin başında ilgi arayan sizler için faydalı olur. Ömer Usman’a bu yazının başlığının ‘’21’imde ne öğrendim’’ olduğunu söylediğimde, gülümsedi ve ‘’Kesinlikle hiçbir şey’’ dedi. Kafamı sallayıp kabul ettim. Bunun üzerine bende bilmediğimi öğrendiğim şeyleri aşağıda basitçe sıraladım. İyi eğlenceler!

1. Hiçbir Şey Bilmiyorsun ve Tecrübesizsin, Kabul Et
Egolarımız bizi oyunun lideriymişiz gibi önde göstererek hayli güzel bir iş yapıyorlar. Üretken fikirlerimiz, geniş çaplı düşünme yeteneğimiz hakkında hayranlıkla söz ediyoruz. Ama gerçek şu ki hayatımız boyunca bir gün çalışmamışsak; bu fikirlerin çoğunun, geniş çaplı düşüncelerin hiçbir önemi yok. Lisans dereceleri belirli bir çizgide düşünmene yardım edecek ve diğerlerine (patronlarınız dâhil) kendin ve ilerlemen hakkında ne kadar ciddi olduğu gösterecektir. Mesleğinde ihtiyacın olabilecek yetenekleri öğrenmek için okul hayatın boyunca rasgele işlerde çalışmayı öğren. Bir yardım masasında insanlarla konuşmayı öğrenmek, başarılı olması için birine ders vermek ya da garson olarak çalışmak gibi basit şeyler sana muhtemelen uzun bir yol aldıracak.

2. Bir Müslüman Olarak Önceliklerini Bil

Hayatta bazı şeyler diğerlerinden daha önemlidir; bu herkesin bildiği temel bir kuraldır. Önceliklerinin neler olduğunu çözebildiğin ve onlara hak ettikleri değeri verebildiğin zaman hayat doğal bir şekilde akmaya başlayacak. Sabahları uyanmak senin için her zaman zor olmuşsa, erken yatmanın ve sabah namazını zamanında kılmanın Breaking Bad ya da Burn Notice’in sezon finallerini izlemekten daha öncelikli olduğunu anla. Tüm hafta boyunca okuldaysan ve geceleri çalışıyorsan ailene zar zor zaman ayırıyorsan, hafta sonunun büyük kısmını İslami seminerlere ayırmak yerine ailene ve kardeşlerine ayır. Dinin ve ailen hayatındaki her şeyden önce gelir.

3. Sıkı Çalış, Sıkı Araştır, Sert Oyna

Hayatta yapmak istediğin her neyse onda gerçekten daha iyi olursun. Oyalanmayı bırak ve her şeye hak ettiği ölçüyü ver. Çalışmanın zamanı ise çalış. İşini adamakıllı eksiksiz yap, denenmedik yol bırakma. Hayatta alın terinin yerine alacak başka bir şey yok. Öğrenciysen çalışmalarını ertelemeyi bırak. Tüm hafta boyunca Müslüman Öğrenciler Topluluğunda takılıp sınav akşamı sıkışmak yerine uygun zaman da konunu çalış öğren. Bahaneler üretme, tersine öğrenmenin hatırına öğren; pişman olmayacaksın. Ara vermeyi bil. Fazla abartmadan kafanı toplamaya yetecek kadar güzel zaman geçir. Denge anahtardır. Okulun kapandığı zaman boyunca tatile çık ve kendini yenile. Hayatındaki tüm stresli durumlardan uzaklaş sadece toparlanmaya bak. Seni eğlendiren şeyleri bil ve onları yap.

4. Sadece Aptallar İnsanların Övgülerini Ciddiye Alır

İnsanların övgülerinin kalbine yerleşmesine izin verdiğin anda, kişisel gelişimin olumsuz olarak etkilenecek. İlk başta vurguladığım gibi bir kez övgüleri dinleyip iyi olduğunu kabul ettiğinde başarısızlığın başlayacak. Buna ek olarak dışarıda seni basitçe acıdığı için övecek çok insan var. Bu aşamada isen at gözlüklerini çıkarman ve tüm hayatını hava ile doldurduğunu fark etmen daha iyi olacak. Biraz iltifatla motive olmakla, birinin övgüleri tarafından dolandırılmak arasında fark vardır.


5. Başarı Finansal Özgürlükle Başlar

5Eğer kendi helal paranı kazanmıyorsan ve ailenden bağımsız olmak için çalışmıyorsan başarı yolunda henüz geridesin. Bahane üretmeyi bırak ve başka birine yük olmamakta kararlı ol. Muhtemelen başlangıçta kiranı ödemekte başarılı olamayacaksın ama yakıtın, yiyeceğin ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılamalısın. Sonunda kendin dışındakilerin parasını harcamaktan uzaklaş. Tekrardan, bir hedefe sahip olmak ve onun için uğraşmak anahtardır; ilerlemedir.

6. İslam; Camiler, Hafta Sonu Seminerleri ve Konferanslar Dışında, Uygulamaya Geçirildiğinde Daha Yararlı

Buralar Müslüman olmanın kolay olduğu yerler. İnancın amacı “İyi bir Cuma heyecanı yaşa.” değildir. İnancınız hayatınızın tüm çehresinde sizin güvenli ağınız olmalı. Babanız ve diğer herkes orada olacağı için bir konferansta vakit öldürmenin aksine musibetlerin üstesinden gelmenize yardımcı olmak için Allah’la bağlantı kuran bir kalbe sahip olmanız daha önemli. Düzenli olarak bir grup vasıtası ile her ne yeterlilikte olursanız olun Kur’an okumaya başlayın. Bir gün iyi Müslümanlar olmaları için didineceğiniz evlatlarınız olacak. İnancınızı ciddiye alın. İyi bir karakteri olan, inançlarını kavramış kişiler bulun ve onların arkadaşlıklarından yararlanın. Muhtemelen neden Müslüman olduğunuzu ve inancınızın amacını sorgulayacağınız bir an gelecek. Bu soruları not edin ve cevaplarını bulmak için öğretmenlerinize ya da akıl hocalarınıza gidin. Eğer onlardan cevap alamazsanız kesinlikle kimin size yardım edebileceği konusunda sizi yönlendireceklerdir.

7. Hollywood’u da Bollywood’u da Unutun, Aşk Göründüğü Gibi Değildir

8Etrafımda yeterince kısa zamanlı evliliklerinden sonra boşanan, uzun süreli nişan dönemleri sonunda ayrılan yaşıt ve arkadaşımı gördüm. Biz gençler aşık olmak istemeye, bir ilişkinin ne gerektirdiğini, hayat arkadaşının haklarını, evliliğin amacının ne olduğunu, kendi ailemizin bizden beklediklerini ve daha fazlasını bilmemeye aşığız. Bu konudaki her şeyi bildiğimden değil ama hayattaki diğer her şeyde olduğu gibi gerçek aşkın da zaman aldığını ve çaba gerektirdiğini farzediyorum. Eğer daha çok bildiğiniz konusunda dik kafalıysanız kendi paranızı kazanın ve kendi ailenizin yanında hoşgörülü durmaya çalışın. Ondan sonra belki evlenmeyi düşünebilirsiniz. Diğer herkes için, romantize edilmiş, fantezileştirilmiş, idealize edilmiş –olduğundan iyi gösterilmiş- ilişki düşüncelerinden sakının. Acele edipte acele işler yapmayın. Kaç Kaç Hota Hayi ve Kabi Kaşi Kabi Gam gerçek değil. Bu yüzden Shah Rukh Khan gibi yaşamaya çalışmayı bırakın.

9. Sizi Aşağılayıp Küçümseyebilecek Kişiler Tamamen Güvenilmez İnsanlardır, Bunlar “Arkadaşlarınızı” da Kapsayabilir

Hayatta başarıya ulaştığınızda bir zamanlar yakın olduğunuz çoğu insanın kendinizi küçük görmenize sebep olduğunu göreceksiniz. Bunlar sizi inciterek ve kendinizi küçük görmenizi sağlayarak geçimlerini sağlarlar. –Bunu çok severler.- Bu aynı zamanda kinci insanlar bir şeyleri doğru yaptığınızı onayladığı için iyi bir şeydir de. Bu tür insanların zamanınızla ve çabanızla uğraşmasına izin vermeyin. Soğukkanlılığınızı koruyun, kendilerini aptal gibi hissetmelerine izin verin. Sonra da ağırbaşlılığınızı koruyarak devam edin. Gerçek şu ki, hayattaki başarı ve başarısızlıklarınız gerçek arkadaşlarınızın-beni bir sonraki noktaya taşıyan- kimler olduğunu görmenize yardımcı olacak.

10. Kendinizi İyi İnsanlarla Çevreleyin

10Esasen islam bize arkadaşlarımız kadar olduğumuzu öğretiyor. Eğer kötü bir çevreniz varsa otomatik olarak onların davranışlarını, hareketlerini, düşünce biçimlerini ve çok daha fazlasını alıyorsunuz. Eğer olumlu, dinleri ve kariyerleri hakkında insanlara tavsiyeler veren insanların etrafında takılıyorsanız muhakkak onlardan da bir şeyler alıyorsunuz. Ne demişler: “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Aynı zamanda yakın olduğunuz arkadaş sayısını çok fazla abartmayın. Bunun yerine kalbinizde kıymetli olarak yer edinecek ve kendilerinden bir şeyler öğreneceğiniz birkaç tane sırdaş edinin.

11. Danışmanlar Edinin, Evet, Birden Fazla!

Mezuniyete yakın olduğunuz için size faydalı olacak ve her yerde ulaşabileceğiniz danışmanlar edinin. Doktor olacaksanız bir avukatın size yardım edemeyeceği aşikar. Avukat olacaksanız doktorun da size yardım edemeyeceği gibi. Bu yüzden; kariyer olsun, din olsun, fiziksel form olsun, aile olsun, bu gibi konularda her alanda yardımını alabileceğiniz birilerini bulundurun. İnancınızla ilgili sorularınız olduğunda otomatik olarak kimin size faydalı olacağını ve sorunuzu sizin dilinizde cevaplayacağını bilmelisiniz. Eğer mezuniyetten birkaç ay sonra çalışacağınız iyi bir iş arıyorsanız o zaman kariyerinizde büyümenize yardımcı olacak cana yakın ve ehil hocaları bulmak için sürekli hocalarınızla konuşuyor olmalısınız.

Kur’an dinimizde her zaman istihlaf görüşünü ayrıcalıklı tutmuştur. Yerinize birini geçirmek… Hayat resmi tek bir kişiyle alakalı değildir aksine başkaları daha büyük bir şeyler inşa etme mirasını devam ettirebilsin diye hayatınıza iyi şeyleri taşımaktır. İyi bir danışman başarısının kendi becerilerini ve fikirlerini açık bir zihinle eğiteceği, yetiştireceği ve öğreteceği birilerine bağlı olduğunu bilir.

12. Daha İyi Giyinmeyi Öğrenin

Liseden üniversite krallığına geçişte o kırışık beyaz tişörtü, yırtık pantolonları ve rengarenk converseleri giymeyi bırakmak için hiçbir sebep yoktu. Aslında birinci yılınızda o kot pantolonlardan ve ayakkabılardan sizi her zaman terlik giymeye zorlayan bir çift çorapla eşofmanlara düşmüştünüz. Dünyayı ciddiye almak istiyorsanız bütün gardrobunuza bir hendek kazın. Görüldüğü gibi erkekler olarak bizim hangi saçma kıyafeti giyersek giyelim üzerine bir ferace çekme şansımız yok, bu yüzden sabah dışarıya adım atmadan önce profesyonel, düzgün bir insanoğlu olarak göründüğünüzden emin olun. Her zaman takım elbise giymenize gerek yok fakat her şeyinizin ütülü, saçlarınızın taranmış, ayakkabılarınızın çim biçme makinesiyle çarpışmaya girmemiş olmasından emin olun. Bedava numunelerdense birkaç güzel parfüm satın alın.

13. Sıradan Olmayı Bırakın

Hayatta ilerlemek için başka insanlardan çok branşınızla ilgili becerilerinize ve bilginize bağlı kalmanız gerekiyor. Bu, hayatta ortalama üstünü başarmak anlamına geliyor. Herkesin tatmin olduğuyla yetinmek yeteri kadar iyi olmayacak. Evet, sıradanlıktan uzak durmaya çalışmak iyi notlar almaya kadar gidebilir fakat gerçekte çok daha fazlası eder. Her birimizin kendi alanımız içinde nelere katkı yapabileceğimizi görmemiz gerekiyor.

14. Hayatta Fazla Kestirme Yol Yok, Kabul Edin

Sıkı bir çalışmanın yerine koyulabilecek başka bir şey yok. Başarıya ulaşmada parmaklarınız kızarsın. Hayatını yola koymuş gibi görünen ama gerçekte hiçbir şey yapmamış olan birçok insanla karşılaşacaksınız. Belki de 23 yaşında bir milyonerle çalıştığını iddia eden ama kendi doğalgazını bile ödemeyen bir öğrenciyle karşılaşacaksınız. Hatırladığım en güzel an, 19 yaşında birinin evli ve 3 çocuklu 30 yaşında bir arkadaşımla gelecek 5 yıl içinde kariyeri ve aile hayatı için “yaşam koç”luğu yapmaya çalışmış olmasıdır. İkinci maddede olduğu gibi, sıkı çalışın.

15. Her şeyi Çantada Keklik Olarak Görmeyi Bırakın

Arabanız, yiyeceğiniz, kıyafetleriniz ve eğitiminiz birer ayrıcalık. Kazanılması ve memnun olunması gereken şeyler. Sizden daha az şanslı olanlara bakın ve Allah’a, hastanede olmadan, iki ayak üzerinde yürüyebileceğiniz, yediğinizi sindirebileceğiniz, kanser olmadığınız, ve daha fazlasını içeren bir güne uyandığınız için şükredin. Küçük şeylerin kıymetini bilmediğinizde hayat tatsız kalıyor.

16. 18-21 Yaşlarında Her Yıl 5 Yılmış Gibi Hissettirir

Tam olarak nedir emin olamıyorum… belki de büyüme miktarı? Ama her neyse 18-21 arası uzun bir zamanmış gibi hissettiriyor. Her yıl kendisinden birkaç bir şeyler aldıracak gibi görünüyor. Yeni tecrübeler, yeni başarısızlıklar, yeni başarılar, yeni insanlar sizi kötü anlamda etkileyebilir. Yalnızca rahatlayın, ağırdan alın, karar verirken acele etmeyin. Tekrardan, bu zamanlar hayatınızın geri kalanında ne yapıyor olacağınızın taslağını çıkarma zamanı.

17. Ne Geçmişte Ne De Çok Gelecekte Yaşayın

 Yeni bir gelecek inşa etmek için şuanda geçmişin kefareti yapılır. Kötü kararların sizi hayatta ileri gitmekten engellemesine izin vermeyin. Kötü bir tecrübeyi, ticari işi, hatta kişisel bir kararı bunalımlı ve bıkmış olmak yerine, kendinizi şuanın başarısına yönlendirmek için kullanın. Diğer bir nokta, şuanı görmezden gelecek veya gerçek olmayan beklentileri makul kılmaya çalışacak bir durumda olmamak için çok uzak geleceği düşünmekten kaçının. Zihinsel bir denge oluşturun. Bu konu bizi 20.maddeye bağlayacak.

18. Sıkça Seyahat Et

-222x300Seyahat etmek istiyorsan, işte tam vakti. Tatil zamanlarını bütünüyle tüm dünyayı gezmek için harca. Seyahat etmek ufkunu genişletir ve geri döndüğünde rahatlamana ve bir şeyleri daha farklı görmene yardım eder. Tatillerde uzun yolculuklar yapmak, okula devam etmede beni belki de en çok motive eden şey. Tanışacağın insanlar, gideceğin yerler ve yaşayacağın tecrübeler, sana, üniversite eğitiminin boy ölçüşemeyeceği bir eğitim sağlayacaktır. Bir yerlere git! Herhangi bir yere, ve her yere!

19. Uzağa Gidersen, Evini Ara

Öğrendiğim bir diğer şey ise, eğer ailenden uzaktaysan, onlarla yapacağın bir telefon konuşmasının gücünü asla hafife almamak. 14 yaşımdan beri, okulum sebebiyle ara sıra evden uzak bir yerde kalıyorum. Lisenin ilk 1-2 yılını New York’ta geçirdim ve 2 hafta yurtta kaldım. Sonra üniversite 1. Sınıftan sonra Bayyinah Enstitüsü’ndeki “Dream” programına katılmak için okula 1 yıl ara verdim ve Dallas’a taşındım. Ve son senemde de, ailem New Jersey’den Atlanta’ya taşındı. Bu sebeplerden dolayı, son 5 senemi ailemden uzakta yaşadım.

Her zaman telefon et. Mümkünse her gün. Her gün olmasa bile günaşırı. Annen senin sesini duyup sana seni ne kadar sevdiğini söylemek isterken, baban da adam etmek için çaba harcadığı o insanla kouşmak istiyor. Evini aramazsan, aileni incitirsin. Bu kadar basit. Bu, onlarla konuşmak istemediğin anlamına gelir. Başka bir yolu yok.

20. Plan Yap, Ama Planı Değiştirmeye De Hazır Ol

Doğrusunu söylemek gerekirse, ne kadar plan yaparsan yap, Allah plan yapanların en iyisidir. Devam et, kariyerin için bir zaman çizelgesinde plan yap, önündeki 5, 10, 20 hatta 30 yıl sonrası için plan yap. Ne okumak istediğini bil, lisansüstü eğitim için nereye gitmek istediğini, ne kadar başarılı olmak istediğini bil; ama belki işler planlanan gibi gitmeyebilir diye de bir esneklik payı bırak. Belki de evinizin reisi vefat eder ve ailenin geçimini üstlenmek zorunda kalırsın (Allah göstermesin). Belki tıp fakültesi kazanmışsındır ve ilk yıl çok zor gelir, sonra hayatta ne yapmak istediğinle ilgili gönlün başka bir şey ister. Her ne olursa olsun, her zaman bir esneklik payı bırak ve bazen değişimin kader olduğunu kabul et.

21. Her Şey Kötüye Gittiğinde, Hala Kim Sana Eşlik Etmekten Memnun Onlara Bak. Asıl Önemli Olan İnsanlar Onlar

Aile önemli. Geride kalanlar önemli değil, onlar önemli. Kardeşler önemli. Her ne kadar gerçekten büyük birtakım hataları olmuş olsa da, hala önemliler. İyi bir arkadaşım ve akıl hocam bir keresinde şöyle demişti: “Nihal, hayatındaki aptalları görmezden gel. İnsanlar seni tehdit edecek, seni incitecek ve seni karalayacak. Önemli olan ise, diğer her şey kötüye gitse bile hala seninle birlikte olmak isteyen insanlardır. Diğer herkes kaybetse de, bil ki sen bu jetonla doğru yolda olursun.”

Bu yazı, ailem olmadan mümkün olmazdı. Bu insanlar, son yıllarda, hayatımın çeşitli alanlarında benimle samimiyetle çalışarak birey olarak gelişmemi sağlayan insanlardan birkaçı. Allah hepsinden razı olsun..
Yazar: merve
01-01-2015, Saat:12:38 AM
Yorum Yok
Beyin sulanmaz, beyin kurur! Beyin yüzde 80 sudan oluşuyor ve bu yüzden beyne su takviyesi yapmak gerekiyor. Günde 8-10 bardak kadar su içilmezse beyin kurur ve algı kalitesi düşer.
Eli hızlandıran şeyler, aklı yavaşlatır! Bir alışkanlık edindiğimiz zaman elimiz hızlanır ve otomatik pilot ile hareket eder, bu durum da aklı yavaşlatır. Zihinsel rutinlerinizi kırın: eğer sağ elinizi kullanıyorsanız bazen telefonu sol elinizde tutun (solaksanız tam tersi), çantanızı diğer elinizde taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin.
Akıl tutulmasına karşı, açık görüşlü ol. Kullanılmayan organ körelir. Sürekli aynı insanlarla aynı programları seyredip aynı hayatları yaşayarak aklınızı köreltmeyin. Beyninizin sınırlarını zorlamayan etkinlikler, beyninizi geliştirmez.
Beyne çöp girerse, beyinden çöp çıkar! Beyninizi ne ile beslerseniz beyninizden alacağınız verim ya da çıktı o olacaktır. Girdilerin kalitesi çıktıların kalitesini belirler, dolayısıyla beyninize ne aldığınıza dikkat etmelisiniz.
Sihirli “eğer” ile düşünün. Beyin tıkandığında varsayımlarla akıl yürütür. Kararsız kaldığınız bir durumda önemsediğiniz, model aldığınız bir kişiyi aklınıza getirerek “O benim yerimde olsaydı ne yapardı?” diye düşünün.
Aklının takıldığı yer hayatının takıldığı yerdir! Zihin bir şeye takıldığında tüm sistem kendi içinde kilitlenir, aklınızı çözmek için kendi hayallerinizi gerçekleştirin, yani yeni ihtimalleri görmeye çalışın.
Sosyal medya diyeti yapın! Sosyal medyanın aşırı kullanımı insanı beyninden vuruyor. Bu araçları aşırı derecede kullanırsanız beyin ölümünüz gerçekleşir, aşırı iletişim kurmak düşünmeyi durduruyor.
İnsanları beyninizle sevin! Aşk bir beyin işlevidir! Duyguların gerçekleştiği yer insan beynidir. Mantıksız davranış aşk üzerinden meşrulaştırılmaya çalışılıyor, bu doğru bir düşünce değil.
Nasıl çalışması gerektiğini beynine öğret! Beyin kendisini nasıl çalıştığı hakkındaki bilgi ve inançlarına göre kendini yapılandırır. Beyninizi sabah çalışmadığına inanırsanız beyin sabah çalışmaz, dolayısıyla beyninizi nasıl çalıştığına dair yapılandırırken dikkatli olun.
Yürüyerek kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor. Önemli kararlarınızı açık havada, kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz?
Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor. Her gün birkaç yabancı ya da yerli yeni kelime öğrenip, kullanabilirsiniz. Sözlük okuyabilirsiniz. Alışveriş listesi veya telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.
Zihinsel jimnastik/antrenman yapın. Bunun için çeşitli bulmacaları çözün, Satranç gibi akıl oyunları oynayın.
Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin. Entelektüel zevklerinizi geliştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş antolojisinden birkaç cümle okuyun.
Her gün güzel bir resme veya fotoğrafa bakmaya çalışın. Estetik algınız, gördüğünüz estetik şeyler kadar gelişir.
Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin. Beyin otoriteleri tarafından klasik müziğin zekaya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.
Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız. Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa, hayatınız da ona göre şekillenir.
Düşünmek üzerine düşünmek, beyin ve düşünce kapasitesini arttırır. Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin.
İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır. Çok uyuyorum diye üzülmeyin. Einstein'in günlük 10 saatten fazla uyuduğu biliniyor. 24 saati geçen uykusuzluk beyinde sarhoşluğa benzer bir etki yapar.
Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir. Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2'sini oluşturduğu halde, vücuda gelen oksijenin yüzde 25'ini tüketir. Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir. Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.
Farklı düşünme tarzları beyninizi geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.
Beynin en tehlikeli yanı ''ters çaba'' kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir. Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken ''acaba heyecanlanır mıyım ?'' diye düşünürseniz, heyecanlanırsınız.
Beyni yoran monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirebilirsiniz.
Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir. Yeni bir bilgi gelince, bu bilgilerden birini atar. Buna ''sihirli sayı'' kuralı denir. Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz ''servis dışı'' olur. Hayatınızın en büyük kararlarını alırken ''kafadan'' değil,tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi, bir kağıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın. 
[Resim: d4rs4RR.jpg]
ENTELEKTÜEL PARADİGMA
Yazar: gakko
12-31-2014, Saat:12:12 AM
Yorum Yok
Derste elle not tutan öğrencilerin sınav notları, bilgisayarla not tutan öğrencilerden daha yüksek oluyor. Yeni bir araştırmaya göre ise dikkat dağınıklığını önlemek için internet bağlantısına izin verilmese bile sonuç değişmiyor.

Aslında elle not tutmanın tek faydası öğrencilerin dersi anlık olarak daha iyi anlaması da değil, aynı zamanda elle not tutmak, öğrencilere gelecekteki hayatlarında üstün bir gözden geçirme yeteneği de kazandırabiliyor.

Hız ve okunabilirlik açışından daha kolay olduğu için bilgisayar ile not tutan öğrencilerin sayısı giderek artıyor. Ama not tutma şeklinin öğrenciler üzerindeki etkisi üzerine yapılan akademik çalışma gösteriyor ki, bilgisayarla not tutanlar anlatılan konuların çok daha azını hatırlayabiliyor ve konunun genelini de daha az anlıyorlar, oysa ki elle not tutanlardan daha fazla not tutuyorlar.

Çalışma California Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ndeki Doç. Daniel Oppenheimer ve Princeton Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu Pam Mueller tarafından yürütülüyor. Bilgisayarla not tutmanın “akılsızca”, harfi harfine bilgilerin kopyasını çıkarma eğilimini artırıp artırmadığını ortaya çıkarmayı amaçlayan bir dizi deney yaptılar.

İlk deneyde öğrencilere isteklerine göre kağıt-kalem ya da bilgisayar(internet bağlantısı yok) verildi. Hepsi aynı dersi dinlediler ve her zaman yaptıkları şekilde not tutmaları söylendi. Konuşma bittikten 30 dakika sonra konuyu ne kadar iyi anladıkları ve neleri hatırladıkları ölçüldü.

Araştırmacılar gördüler ki, bilgisayar kullananlar diğerlerinden yaklaşık olarak 2 kat fazla not tutmuşlar. Ancak, bilgisayar kullananlar anlatılan konuları hatırlamada ve konuyu genel olarak anlamada diğerlerinden çok daha kötüydüler. Anlatılanları ezberlermeye geldiğinde ise iki grup da birbirine yakın puanlar aldılar.

Araştırmacılar diyor ki: “Daha fazla not tutmak yararlıdır, en azından bir noktaya kadar. Ama eğer rastgele, şuursuzca bütün içeriğin aynen kopyasını çıkarıyorsanız -tıpkı yukarıdaki bilgisayar örneğinde olduğu gibi- daha fazla not tutmanın herhangi bir faydasını göremezsiniz.”

Herşeyi harfi harfine not almak, çalışmak için daha fazla seçenek sunmanın aksine önemli noktaları gölgede bırakarak içeriğin anlaşılmasını zorlaştırır.

Diğer bir deneyde ise öğrenciler tıpkı ilk deneydeki gibi not tuttular ve dersten bir hafta sonra-tekrar gözden geçirme fırsatının ardından- test edildiler. Bu kez ise klavyede hızlı yazabilen bazı öğrenciler dersin büyük bir kısmını harfi harfine bilgisayarına geçirmesine rağmen, elle not tutan öğrenciler sınavın iki kısmında da önemli ölçüde daha iyiydiler.

Bu iki deneyi bir arada incelediğimizde görüyoruz ki, elle not tutmak sadece daha iyi bir anlık öğrenme ve anlamayı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bilgilerin geleceğe yönelik kalıcı olarak hafızaya yerleşmesine de yardım ediyor.

Son deneyde ise araştırmacılar bilgisayar kullanan öğrencilerin bazılarına özellikle ders sırasında harfi harfine herşeyi yazmamalarını söylediler. Öğrencilere şöyle bir uyarıda bulunuldu: “Derste bilgisayarla not tutan öğrenciler, dersten sonra konu ile ilgili test edileceklerini düşündüklerinde duydukları herşeyi üzerinde hiç düşünmeden harfi harfine yazma eğiliminde oluyorlar.”

Bu uyarının ardından potansiyel tehlikenin bariz bir şekilde farkında olmalarına rağmen bu grubun üyeleri yine de sınavın iki kısmından da daha düşük notlar aldılar. Bu ise elle not tutmanın çok daha üstün bir yöntem olduğunu gösteriyor.

Elde edilen bulgular “Psikoloji Bilimi” dergisinde “Kalem klavyeden keskindir: El yazısının bilgisayara not alma karşısındaki üstünlükleri” ismiyle yayınlanacaktır.
[Resim: uu11RGN.jpg]
Yazar: gakko
12-30-2014, Saat:11:50 PM
Yorum Yok
Bir profesör konferans vermek üzere salona girer ve dinleyicilere "Hayat nedir? " diye sorar.

Böyle bir soru beklemeyen dinleyicilerin
kısa sessizliğinden sonra sözlerine devam eder:

"Bir insan ortalama 70 yıl yaşar.
Günde 24 saatin ortalama 8 saatini uykuda geçirir, kalır 16 saat. İş ve yolda da ortalama 10 saati geçer, kalır 6 saat.
Yemek ve fiziksel ihtiyaçlar için de 2 saati düşersek kalır 4 saat.

Bir insanın günde ortalama üç saat
televizyon seyrettiğini düşünürsek kalır 1 saat.
Bu 1 saati bütün ömrü için toplarsak 3 yıl yapar.

Yani ortalama bir insanın ruhunu ve beynini geliştirecek faaliyetlerde bulunması, sevdikleriyle beraber olması,
hayatına güzellikler katması için yalnızca üç yılı vardır.

Sadece televizyon seyretmeyi bıraksa 9 yıl kazanır.
Uykusundan bir saat fedakârlık etse 3 yıl daha kazanır.
Her anın önemli olduğunu düşünerek
yaşarsa buna daha yıllar ekler.

Hayat yaşadığımız zamandır ve zaman su gibi akıp geçer.
İnsan ne yaşarsa bu yıllar içinde yaşar veya yaşamaz."
[Resim: pyjheF2.png]
Yazar: gakko
12-30-2014, Saat:01:33 PM
Yorum Yok
İş hayatında başarılı olmuş üst düzey yöneticilerin, günün ilk saatlerinde gerçekleştirdikleri aktivitelerin iş hayatındaki başarılarını etkilediği söyleniyor. Zaman yönetimi uzmanı ve ‘’Başarılı İnsanlar Kahvaltıdan Önce Ne Yapar’’ (What the Most Successful People Do Before Breakfast) adlı kitabın yazarı Laura Vanderkam, ‘’Yapılması gerekiyorsa, öncelikli yapılmalıdır’’ felsefesinin, başarılı yöneticiler tarafından birincil koşul olarak kabul edildiğini anlatıyor.


Kitapta, iradenin tıpkı bir kas gibi aşırı kullanım sonucu bitkin düşeceği anlatılıyor. Bu nedenle aslında sabahın ilk saatleri, irademizin en sağlam olduğu zaman aralığı. Bu zaman dilimini iyi kullanmak gün içerisindeki başarınızı etkileyebiliyor. Peki başarılı insanların sabahın ilk saatlerinde yapmayı alışkanlık haline getirdikleri şeyler neler?

İşte Vanderkam’ın yaptığı çalışmaya göre, önemli pozisyonlarda çalışan yöneticilerin başarısını etkileyen 9 sabah alışkanlığı…

Sabahları erken kalkmak
Başarılı insanlar zamanın ne kadar değerli olduğunu çok iyi bilirler. Gün içinde yapılan telefon görüşmeleri, toplantılar ve anlık krizler bu değerli zamanı kolayca yiyip bitirebilir. Vanderkam’ın üzerinde çalışma yaptığı 20 yöneticinin yüzde 90’ı sabah saat 06.00’dan önce güne başlıyor.

Öncelikli projeler üzerinde çalışmak
Sabahın sessiz saatleri, önemli projeler üzerine rahatsız edilmeden odaklanabilmek için en ideal zaman. Bunun yanı sıra, gün içinde dikkatinizi dağıtabilecek her şeyin öncesinde bunlarla ilgilenmek, ilerleyen saatlerde de bu konularla ilgili alınacak kararların daha sağlıklı olmasını sağlıyor.

Sabah egzersizi yapmak
Ağırlık kaldırmak ya da spor salonuna gitmek gibi bedensel aktivitelerin, iş dünyasında başarılı olan kişilerin tercih ettiği bir sabah aktivitesi olduğu göze çarpıyor. Bu kadar meşgul insanlar spor yapmak için bu vakti ayırıyorlarsa bir bildikleri var demektir. Gün sonunda spor için yeterli enerji bulamamaktan şikayetçiyseniz kahvaltı öncesi ayırabileceğiniz yarım saatin ne kadar faydalı olacağını göreceksiniz.

Kişisel projeler üzerinde çalışmak
Roman yazmak ya da resim yapmak gibi vakit isteyen kişisel projelere sabahın erken saatlerinde ayrılan zaman bu projeler üzerinde ilerleyebilme imkânı sağlıyor. Yapmak istediğiniz şeylere günün ilk saatlerinde vakit ayırabilirseniz ne kadar hızlı ilerlediğinize siz bile inanamayacaksınız.

İş görüşmelerini sabah kahvesi eşliğinde yapmak
Eğer akşamları evde yemeyi tercih ediyorsanız, iş görüşmeleri için kahvaltı ya da kahve saatlerini kullanmak ideal bir çözüm olabilir. Ayrıca kahvaltı saatlerinde yapılan görüşmelerin daha az dikkat dağıtıcı ve daha iş odaklı olduğu kanıtlanmış bir gerçek.

Aileyle kaliteli zaman geçirmek
Genellikle aileyle geçirilen en önemli zaman olarak akşam yemeklerini düşünürüz. Ancak birçok başarılı yönetici, ailesine sabahın ilk saatlerinde vakit ayırıyor. Sabah saatlerinde aileyle yapılacak aktiviteler arasında, çocuklarla oyun oynamak, onlara hikâye okumak ya da en azından ailece güzel bir kahvaltı yapmak sayılabilir.

Meditasyon yaparak zihni temizlemek
Uluslararası firmaların önemli pozisyonlarında yer alan kişiler, genellikle yoğun bir gündemle çalışıyorlar. Dolayısıyla yapılacak işler ve sağlıklı bir zihin arasındaki ilişkiyi zaman zaman kaybedebilirler. Bu nedenle birçok başarılı insan, sabah evden çıkmadan önce meditasyon yaparak temiz bir zihinle güne başlıyor.

Henüz günün yorgunluğu yaşanmadan plan ve stratejileri oluşturmak
Günü, haftayı ya da önünüzdeki bir ayı planlamak sizi ve işleri yolunda tutan önemli bir zaman yönetimi şeklidir. Bu iş için sabahları kullanmak, ‘’büyük resmi’’ görebilmenize ve daha doğru bir planlama yapmanıza yardımcı olur.

Gündemi takip etmek
Başarılı yöneticiler kahvaltıdan önce, gazetelerden ya da mobil cihazlarından takip ettikleri kaynaklar aracılığıyla mutlaka haber başlıklarına göz atıyorlar. Çünkü sektörlerini etkileyecek yerel ya da global gelişmeler, verecekleri kararlar için önemli ayrıntılar taşıyor olabilir.
[Resim: dNKdP0h.jpg]

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler 13
Son Üye delidumrul23
Toplam Konular 680
Toplam Yorumlar 684

Kimler Çevrimiçi

Şu anda 7 aktif kullanıcı var. Google
(0 Üye - 6 Ziyaretçi)

Son Yazılanlar

İki Türk Askerin Birinci ...

Son Yorum: delidumrul 02-02-2025, Saat:12:45 PM
Yorum 0 Okunma 339

Arjantin'de Enflasyon

Son Yorum: delidumrul 09-20-2024, Saat:07:18 PM
Yorum 0 Okunma 727

TÜRK ESİRLERİ YUNANLILARA...

Son Yorum: delidumrul 12-01-2019, Saat:11:30 PM
Yorum 0 Okunma 2,572

Seyit Onbaşının (Kocaseyi...

Son Yorum: merve 03-04-2019, Saat:09:59 AM
Yorum 0 Okunma 2,173

Osmanlı ordusunda bir Ven...

Son Yorum: ahmetsahin 02-04-2019, Saat:12:10 AM
Yorum 0 Okunma 2,356

KAĞIT BARDAK..

Son Yorum: mevthawk 01-02-2019, Saat:06:33 PM
Yorum 0 Okunma 2,675

Başkalarının olumsuz duyg...

Son Yorum: ahmetsahin 01-02-2019, Saat:06:21 PM
Yorum 0 Okunma 3,671

Nuri Killigil: Bir Türk S...

Son Yorum: gakko 08-07-2018, Saat:05:16 PM
Yorum 0 Okunma 3,001

Çocuklarımıza Yedirdiğimi...

Forum: SAĞLIK
Son Yorum: delidumrul 03-29-2018, Saat:12:22 AM
Yorum 0 Okunma 2,566

EŞİNİ DOĞRU SEÇ

Son Yorum: delidumrul 03-26-2018, Saat:06:55 PM
Yorum 0 Okunma 2,725
Task