Sanal âlemde de taciz suç sayılacak
Bakanlar Kurulu’nda ikinci kez görüşülecek olan ‘kadına şiddet yasa taslağı’ sanal âlemde tacizi suç kapsamına alıyor.sanal taciz ile ilgili ilgili bilgi için bir önceki haberimize ulaşmak için tıklayın.
İSTANBUL - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, uzun süredir üzerinde çalıştığı “kadına şiddet” yasa taslağını Bakanlar Kurulu’na göndermesi beklenirken, Bakan Fatma Şahin, “eksik düzenleme” kalmaması için taslağı 2. kez görüşe açmaya karar verdi.
Bakanlık yetkilileri, önümüzdeki günlerde kadın sivil toplum kuruluşları ve 24 anayasa hukuçusu ile yeniden bir araya gelip, taslağa son şeklini verecek.
Yeni düzenlemede, sanal alemde tek taraflı taciz ve mağdur kadınların en büyük şikayetlerinden “hırpalama, yıldırma, bıktırma ve peşini bırakmama” eylemlerinin “musallat olma” ifadesi adı altında yer alması, kadına şiddet olaylarının medyada verilişine ilişkin düzenlemeleri içeren “Yayın Hizmet İlkelerinin İhlali” başlığının ise taslaktan çıkarılması bekleniyor.
STK ÖNERİLERİ DİNLENDİ
Şahin, daha önce, kadının sanal alemde taciz edilmesinin de “şiddet” olarak değerlendirilip yasa kapsamına alınacağını, “hırpalama, yıldırma, bıktırma ve peşini bırakmama” eylemlerinin ise “musallat olma” ifadesi adı altında taslağa ekleneceğini kaydetmişti.
Milliyet'in haberine göre; yeni düzenlemede sanal alemde tek taraflı tacizin de suç sayılması bekleniyor.
Şahin, taslağa ilişkin son olarak İstanbul’da 40’a yakın STK temsilcisinin önerilerini dinlemişti. Bu toplantıda gündeme gelen ve taslakta yer verilmesi istenen bazı düzenlemeler ise şunlar:
- Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün (KSGM) şiddeti önleyici koruma tedbirlerinin alınması ve izlenmesi süreçleriyle ilgili oluşturulan birimlerin içinde yeniden yer alması.
Düzenlemede bu görev, “Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi”ne verilmişti.
- STK’lara getirilen “kendilerine başvuran şiddete maruz kalmış kadınların bilgilerini emniyete, yargıya ihbar etme” zorunluluğunun kaldırılması.
SÜRESİZ KORUMA HAKKI
- 1 ayı geçen koruma kararları için getirilen belgelendirme zorunluluğunun kaldırılması. Böylece şiddete maruz kalma tehdidi altında olanların da korumadan yararlanabilmesinin sağlanması.
- Aile hâkimlerine, durumun özelliğine göre, 6 aydan uzun ya da süresiz koruma kararı verme hakkı sağlanması.
- “İstanbul Sözleşmesi” nde yer alan “Şiddet olaylarında uzlaşma ve arabuluculuk yapılamaz” maddesi ile “Kadına yönelik şiddet, toplumsal güç eşitsizliklerinden kaynaklanan bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılıktır” maddesinin yasada yer almasının sağlanması.
alıntıdır
Konu
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi