Nabek yaklaştığı sırada,sızlanma hareketleri yaparak yardım istedi.Aç ve susuzmuş gibi davrandı. Nabek, adım atacak gücü olmadığını düşündüğü bu fakir dilenciye acıyarak durdu.Onu köye kadar götürmek ve yiyecek-içecek vermek üzere atına bindirdi. Kendisi de atın yanında yürümeyi tercih etti. Dagar, ata biner binmez dizginleri ele geçirdi ve atı mahmuzlayarak dörtnala koşturmaya başladı. Bir taraftan da, arkasına dönüp bağırdı: “Ben Dagar’ım. Bu atı bir daha asla göremeyeceksin Nabek!” Nabek, Dagar’ ın ardından koşmadı. Onun yerine bağırarak şöyle dedi. “ Dagar, bir dakika dur! Senden bir şey isteyeceğim.” Arkadaşının yürüyerek kendisini yakalayamayacağından emin olan Dagar atı durdurdu ve onun konuşmasını bekledi.
Nabek Dagar’a şöyle seslendi. “Evet,atımın sahibi artık sensin. Ama lütfen o atı nasıl ele geçirdiğini kimseye söyleme.” “Neden” diye sordu Dagar. “Eğer insanlar senin beni nasıl kandırdığını öğrenecek olurlarsa, yolda kalmışlara, dilenciler, zor durumda ki insanlara yardım etmek için durmayacaklar. Atlarının çalınmasından korkacaklar. Bu yüzden de bir çok masum insan çölde kalıp ölecek. İnsanlar yolda karşılaştıkları insanlara artık hiç güvenmez hale gelecekler.” Dagar bu sözleri dinledi ve uzun süre bir şey söylemedi. Sonra, attan indi ve onu komşusuna geri verdi. Daha sonra, Nabek’in çadırına gidip orada bir barış sözleşmesi yaptılar ve sonsuza dek arkadaş kalmak için yemin ettiler.
Kissadan hisse unutmayin toplumlar bireylerden olusur ve bir toplumun nasil taninacagini biz bireylerin davranislari belirler.....!
![[Resim: BFRAl.jpg]](http://i.imgur.com/BFRAl.jpg)