Skip to main content

Siber Bilgi M.

İZLANDA VE ATLANTİK'TE OSMANLI KORSANLARI

Konu

#1
İZLANDA VE ATLANTİK'TE OSMANLI KORSANLARI

Osmanlı Denizcileri bütün bir Akdeniz'de yüzyıllar boyunca düşmanlarına kök söktürmelerinin yanı sıra Atlas Okyanusu'na da açılarak bu bölgede de korsanlık ve ticaret yapmışlardır. 

Türkler, düzenli bir filo ile ilk kez 1585 yılında Cebelitarık Boğazı'nı geçerek Atlantik Okyanusu'na açılmıştır. Murat Reis'in sevk ve idaresindeki bu küçük Osmanlı Filosu, Kanarya Adaları'nın kuzeydoğusundaki Lanzarato Adası'nı ele geçirmiş ve adanın valisi ile birlikte 300 kişiyi esir alarak, kayıp vermeden üssüne geri dönmüştür.

İngiltere'nin İspanya Büyükelçisi Sir Francis Tun'un Buckhingam Dukası'na yazdığı bir mektupta, "1616 yılında Türk denizcilerinin Cadiz ile Lizbon arasındaki sahillere akın harekatı düzenlediğini ve İspanya Kralının çaresizlik içerisinde bu harekata katlanmak zorunda kaldığını" belirtmektedir. Murat Reis, 1617 yılında Portekiz'e ait Maderia Adası'nı işgal ederek, 1200 esir almış ve ana üssü olan Cezayir'e geri dönmüştür.

Murat Reis'in Atlas Okyanusu'na yapmış olduğu seferlerin en ünlüsü, 12'si kadırga olan 15 parçalık bir filo ile 1627 yılında yapılan İzlanda harekatıdır. Murat Reis, bu harekata Manş Denizi'ni geçerek başlamış, Kuzey Denizi boyunca Danimarka ve Norveç kıyılarına taarruz etmiş, 20 Haziran 1627 tarihinde İzlanda açıklarında demirlemiştir. Bu bölgede 16 Temmuz tarihine kadar 26 gün kalan Osmanlı Denizcileri, adayı kontrol altında tutmuş, 400 esir ve büyük bir ganimetle Cezayir'e geri dönmüştür. Yaklaşık 2800 deniz mili olan geri intikal seyri 27 günde tamamlanabilmiştir. İzlanda'ya harekat düzenleyen bir başka Osmanlı denizcisi de Ali Biçin Reis'dir. O da bu seferinden 800 esir ile dönmüştür. Prof. Yılmaz Ertuna, "Osmanlı Tarihinden Sayfalar" adlı eserinde, Osmanlı denizcilerinin, İzlanda seferlerinin ardından, Newfoundland Adası ve Kanada'nın Labrador ve St. Lawrence kıyılarına ulaştıklarını, daha sonra güneye, Virginia sahillerine indiklerini, burada elde ettikleri esirleri İstanbul'a gönderdiklerini açıklamaktadır.

Murat Reis ve emrindeki kaptanlar, İngiltere'deki prenslikler ve kontluklar başta olmak üzere, İzlanda, Norveç, İsveç ve Danimarka limanlarına ard arda saldırılar düzenlemiş, önemli miktarda ganimet ve esir ele geçirmişlerdir. Denizcilerimiz ayrıca, rakiplerinin onlarca korsan gemisini batırmış, bir çok ticaret gemisine el koymuştur. şüphesiz ki, geniş bir harekat alanında ortaya konulan böylesine cesur ve atılgan bir hareket tarzı, Osmanlı denizcisinin denizcilik bilgi ve becerisi ile askeri yeteneğinin açık bir göstergesidir. İngiliz yazar Stanley Lein Paul, "Atlantik'teki Türk denizcilerinin seyr-i sefain ilmini hatmetmiş olduklarını" ifade etmektedir.

Danimarka'daki Kraliyet Kütüphanesi'nde 1628 senesinde yazılmış ve Türklerin Atlantik serüvenini belgeleyen bir kitapta Piskopos Oluf Eigilsson "Osmanlı denizcilerinin 1627 senesinde İzlanda'ya geldiklerini, kendisi de dahil, 300 kişiyi esir alarak Cezayir'e götürdüklerini, daha sonra serbest kalarak İzlanda'ya geri döndüğünü" anlatmaktadır. Yolculuğunda esirlere Müslümanlar tarafından iyi davranıldığını, kendileri ne yemişse esirlere de aynısını yedirdiklerini, İzlandalılara asıl kötü davrananların, sonradan Müslüman olmuş İngiliz ve Danimarkalılar olduğunu bizzat o gemide esir bulunan Piskopos Oluf Eigilsson söz konusu kitapta anlatmıştır.

Danimarka Kralı'na aracı olarak gönderilen Oluf Eigilsson, Kopenhag'da para toplamak için var gücüyle çalışmış ve sonuçta esirlerin büyük bir bölümünün ülkelerine dönmesini sağlamış. Ancak Cezayir'de kalıp Müslümanlar arasına karışanlar da olmuştur. Hatta bunlardan ikisinin kendi istekleriyle kaldığını biliyoruz. Jon Asbjarnarsson adlı İzlandalı gemici, Cezayir Dayısı'nın sarayında önemli bir mevkiye yükselmiştir. Diğer İzlandalı Jonsson Vestmann'ın durumu daha da ilginç. O, Cezayir akıncıları arasına katılarak Akdeniz'i Atlas Okyanusu'na bağlayan sahada izinsiz kuş uçurtmayan bir Osmanlı olmayı seçmiştir.

Kopenhag'da, "Kgl Bibliotek Chistians Brygge No: 8" adresinde yer alan kütüphanede bulunan diğer bir kitap, pek bilinmeyen iki Türk denizcisini bizlerle tanıştırmaktadır, İzlanda'nın başkenti Reykjavik'de 1852 yılında basılan ve H.Haengsson ile H.Hrolfsson tarafından beraberce yazılan, "Litil Saga Umm Herhla-Up Tyrkjans A islandi 1627" adlı eserde, Murat Reis'in filosundan Arif ve Bejram (muhtemelen Bayram) adlı iki komutanın gemileri ile Beruşyord Limanı'na girdikleri" anlatılmaktadır.

Aynı kütüphanedeki diğer bir kitapta, "Murat Reis, Amiral olarak tanıtılmakta", başka bir kitapta ise, "1631 senesinde Türk Donanmasının 15 parça gemi ile İngiltere'ye geldiği ve daha sonra 12 parça gemi ile İzlanda'ya sefer düzenlediği" belirtilmektedir. Kopenhag'ın 60 km. uzağında bir liman şehri olan Helsingör'de, müze olarak kullanılan Hamlet'in şatosu'nun duvar pano ve tablolarında İskandinav Limanlarındaki Osmanlı Denizcileri ve gemileri tasvir edilmektedir. Stanley Lein Paul, "Devonshire Kontluğu Tarihi" adlı kitabında "Türk denizcilerinin, 1625 yılının Ağustos ayında Plymouth ve Hardland Point limanları açıklarında 27 parça ticaret gemisine el koyduklarını, Suseks, Hatas, Devon, Cornwell ve Batı kıyılarındaki Kontluklara ait kalelere akınlar düzenlediklerini" anlatmaktadır.

Osmanlı Denizcileri'nin -bir çoğu günümüzde hâlâ bilinmeyen- Atlantik'teki bu faaliyetleri daha çok Batılı tarihçiler tarafından incelenmiş, ülkemizde ise yeni yeni artmaya başlayan "Denizcilik Tarihi Araştırmacıları"nın gayretleri sayesinde Muhteşem Denizcilik Tarihimiz'in altın sayfaları birer birer aralanmaya başlamıştır.
[Resim: vok1sgg.jpg]

 
Cevapla
Task