Skip to main content

Siber Bilgi M.

ARAKAN İçin 5 Dakika Okuyunuz (Arakan/amayı durdurma yolları )

Konu

#1
İslam alemi, tüm dünyayı kucaklayacak ve tüm dünya insanlarına gerçek adaleti getirecek büyük bir birlikteliği kurmak için bir an önce harekete geçmelidir.
Dünya haritasını elinize alın ve şöyle uzak doğuya doğru gezdirin bakışlarınızı... Kanayan bir çok bölge var elbette ama, Uzak Doğu’ya doğru şöyle bir dikkatli baktığınızda müthiş bir kanamanın, hem de ARAKAN/AMANIN farkına varacaksınız...

Evet İslam dünyasını kuşatan tüm “AMA, fakat, ancak...” direnişlerine rağmen, Arakan gibi bölgelerde yoğun bir şekilde devam etmektedir bu ARAKAN/AMALAR...

Ayrıca bu ARAKAN/AMALARA duyarsızlığımızla ne kadar ÂMA olsak da, o acı gerçekleri görmesek de, zulüm artarak büyümeye devam ediyor.

Myanmar’ın Batısında Hint Okyanusuna nazır bir küçük devlettir Arakan (Rakhine). Stratejik önemi ise, dehşetli kanamasından belli olacağı üzere hiç de küçük değildir.

Arakan, İslam dünyasını deniz yoluyla Çin Hindi’ye bağlayan stratejik bir noktadır. Bu bölgede yaşan 3 milyon Müslümanın soykırımla yok edilmeye çalışılmasını bu gerçek daha da anlamlı kılar.

İstanbul gibi, Gazze gibi ya da Kıbrıs gibi stratejik bir coğrafi noktada bulunan Arakan’ın zayıf ve fakir bırakılmış Müslüman halkı Rohingyalılar, 13. yüzyıldan beri Müslüman Arap tüccarların bir mirası olarak oradalar.

O bölgede bir “sınır muhafızı” gibi beklemişler yüzlerce yıldır. Sonradan bölgeye gelen Mag Budistlerinin dinlerine ve kültürlerine ise kahramanca direnmişler yüz yıllardır. Stratejik konumlarıyla, birgün entegre olacakları Büyük İslam Birliğinin hayaliyle yaşamışlar belki de.

Kıbrıs’a giren sahabeler gibi, İstanbul’u fetheden Osmanlılar gibi bir kere daha gemilerle gelecek ve onları İslam dünyasıyla birleştirecek kardeşlerini beklemişler sabırsızlıkla.

Aslında Arakan bölgesi, Hindistan ve Bangladeş’i Malezya ve Endenozya ile birleştiren uzun bir sahil köprüsü konumunda. Yani Uzak Doğudaki Müslüman nüfusun doğal sınırlarını gösteren ve bu nüfusu Malezya ve Hindistan ile de buluşturan stratejik ve güvenli bir büyük liman boyu Arakan.

Eğer bu stratejik bölgede yaşan Müslümanlar göç ettirilir ve katledilirlerse, İslam dünyasını Malezya ve Endenozya’ya bağlayan bir sahil köprüsü de yok edilmiş olacaktır. Demek ki, gelecekte muhakkak kuracağımız Büyük İslam Birliği açısından da bu bölgenin önemi oldukça hassastır.

Elbette bölgenin böylesine önemli bir stratejik anlamı olmasa hatta orada yaşayanlar Müslüman da olmasalar, elbette biz Müslümanlar olarak yine de yapılan zulme sessiz kalamazdık.

Rotahaber’de ve Risale Haber’de yayımlanan 22 Temmuz tarihli iki farklı yazımda, Arakan bölgesinde yaşayan Rohingyalı müslümanların dramına bir derece değinmeye çalışmıştım.

Bu konuyu gündeme getirmek ve güçlü bir şekilde kamuoyunun dikkatini bu meseleye yoğunlaştırmak için, çok kolay olmasa da, iki farklı yazı yazmıştım 3-4 saat içinde. Takdir edersiniz ki, o yazılarımızın amacı bölgede yaşanan insanlık katliamına dikkatleri çekmekti sadece, çokça malumat vermek değildi.

Bilhassa meselenin dini ve vicdani boyutunu ortaya koyarak, Arakan konusunda Müslümanlar olarak vakit çok geç olmadan bir şeyler yapmamız gerektiğini ifade etmeye çalıştım o yazılarımda.

Mealmemnuniye gördüm ki, milletimizin ma’şeri vicdanı umulanın üstünde bir şahlanmayla harekete geçti ve çok şükür ki bu dram karşısında vicdan sahibi insanlar olarak birlik olmayı başarabildik.

Aslında o yazılarımız bir çeşit duaydı ve o yazıları okuyan kardeşlerimiz oruçlu ağızlarıyla bu dualara “amin” diyerek Arakan meselesinin dizginlerini de ellerine almış oldular.

Twitter’da, Facebook’ta yürütülmeye başlanan birbirinden etkili kampanyalar, medyamızın etkili ve vicdanlı kalemlerinin de konuya çok kapsamlı eğilmeleri, internet sitelerinde ya da televizyon kanallarındaki haber bültenlerinde bu konunun daha sık gündeme gelmesi oldukça sevindiriciydi.

Bilhassa Facebook’ta faaliyet gösteren “Genç Müslümanlar” gibi sayfalar, Arakan soykırımının vahşetini duyurmak, meselenin tüm dünyaya duyurulması adına çeşitli kampanyalara öncülük etmek adına çok önemli işlere imza attı.

Twitter’da Ferudun Özdemir, Murat Göğebakan, Murat Kekilli, Gülben Ergen gibi tanınmış simalarımızın da meseleye duyarsız kalmamaları, kitleleri Arakan konusunda daha bir duyarlı olmaya sevk eden unsurlardı.

Muhsin Meriç, Hilal Kaplan, Hasan Karakaya gibi onlarca hamiyetperver yazarımızın meseleyi gündemde tutma heyacnları ise takdire şayandı. Rota Haber, Risale Haber, Haberler.com gibi haber siteleri yanında Türkiye Gazetesi, Yeni Şafak, Vakit, Milli Gazete gibi yazılı basın da ilk günden beri bu acıyı duyurmaya gayret ettiler.

Hele Başbakanımızın BM’i göreve çağırdığı o konuşmasında geçen “Arakan’dan insanlık katlediliyor” cümleleri, meselenin özünü de çok açık bir şekilde ortaya koyarak milli uyanışı hızlandırmış oldu.

Bizim konuyla ilgili yazılarımızı okuyan kardeşlerimiz, yardım için ne yapmamız gerektiği konusunda bir kaç öneri istediler bizden ve bu yazımızda son olarak bu dehşetli ARAKAN/AMA’yı durdurmak adına birşeyler paylaşmak istiyorum sizinle.

1- Daha önceki yazılarımda önerdiğim gibi, İstanbul’da bütün STK’ların katıldığı acil bir ARAKAN KONFERANSI tertip edilmelidir.

2- Yine daha önceki yazılarımda söylediğimiz gibi Twitter ve Facebook kampanyalarına hiçbir geri adım atmadan devam edilmelidir.

3- Arakan’da vahşice şehit edilen kardeşlerimiz için Gıyabi Cenaze namazları kılınmaya, birlikte dualar edilmeye ve bu konuları gündemde tutan mitingler tertip edilmesine devam edilmelidir.

4- İHH, Mazlum-Der, İDSB gibi yardım ve sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine katılınmalı, Arakan’daki kardeşlerimizin acısını dindirmek için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

5- Myanmar’ın yurtdışı temsilciliklerine, devlet yöneticilerinin mail adreslerine, twitter hesaplarına, facebook sayfalarına bu zulmün yanlışlığını Müslüman’a yakışır edepli bir dille anlatan mesajlar gönderilmelidir.

6- Diyanet İşleri Başkanlığı hutbelerinde Arakan zulmünü de dile getirmeli, milletimizin bu konuda tek yürek olması sağlanmalıdır.

7- Yazılı ve görsel medyamız, her gün yayınlayacakları bir ya da bir kaç haberle, meseleyi gündemde tutmaya devam etmelidir.

8- Devletimiz daha önce yurtdışındaki pek çok bölgeye askeri, ekonomik ve hayati yardım gönderdiği gibi Arakanlılara sahip çıkması beklenen fakir ülke Bangladeş’e de her türlü desteği vermelidir.

9- Bangladeş sınırında kurulacak kamplarda insiyatifi, İİT gibi kuruluşların desteğiyle bütün İslam Ülkelerinden görevliler ele almalıdır. Bütün İslam devletlerinin bölgeye yapacakları yardımları Türkiye yönlendirmeli, koordine etmelidir.

10-Bölgeden uzaklaştırılan bütün Rohingyalıların yeniden vatanlarına gelebilmelerini temin için BM gibi uluslarası kuruluşlar harekete geçirilmelidir.

11-Bölgedeki bu katliamları gerçekleştirenlerin Uluslarası Adalet Divanında “soykırım” suçlusu olarak yargılanmaları adına bütün girişimler gerçekleştirilmelidir.

12-Rohingyalı Müslümanlardan da yardım alınarak, bölgede katliamları gerçekleştiren kişilerin nüfus bilgileri elde edilmeli, baştaTürkiye’de ve bütün İslam dünyasındaki ülkelerde olmak üzere bu kişiler hakkında davalar açılmalıdır.

13-Türkiye NATO, BM gibi kuruluşları harekete geçirerek, bölgeye çoğunluğu Türklerden oluşan Barış Gücü askerlerinin sevk edilmesine katkı sağlamalıdır.

14-Malezya, Endenozya gibi bölgenin güçlü devletlerinin Arakan’a yardım konusunda daha hassas olmaları için gereken üst düzey girişimler de acilen yapılmalıdır.

Şu bir gerçek kardeşlerim; İslam alemi, tüm dünyayı kucaklayacak ve tüm dünya insanlarına gerçek adaleti getirecek büyük bir birlikteliği kurmak için bir an önce harekete geçmelidir.

Daha önceleri defalarca önerdiğimiz gibi, böyle bir BALASAFA Birliği teşkil edildiğinde, bu birliğe dahi olan Gerçek Barış Gücü askerlerini bölgeye intikal ettirmek de bugünkünden daha mümkün olacaktır.

Çünkü dünyamızın geldiği noktada, “güçlü olan haklıdır” anlayışını benimseyenlerin ürktükleri tek şey, hakkın gücüne inananların bir gün “birlik olabileceği” gerçeğidir.

Bu dehşetli ARAKAN/AMALARI durdurmak içinse, “zulüm var AMA...” klişesini yok edecek, önce kalplerde ardından da siyasi arenada bir Büyük Dünya Birliğini gerçekleştirecek fedakar kahramanlara ihtiyacımız var...
[Resim: arakanin5dakikaokuyunuz.jpg]
Oğuz DÜZGÜN / Rotahaber
[/size]
Son Düzenleme: 08-04-2012, Saat:12:25 AM, Düzenleyen: mevthawk.
Cevapla
Task